4 Eylül 2022 Pazar

baba

dünden beri çoklukla seni düşünüyorum. bugün tam 13 sene oldu sen gideli. "şimdi hayatta olsa ne yapardım acaba?" diye soruyorum kendi kendime. herhalde koluna girer, seni deniz kenarında bir meyhaneye götürür, bir büyük Beylerbeyi Göbek (kendime torpil geçiyorum, en sevdiğim rakıyı söylüyorum, kusura bakmazsın sen bilirim) söylerdim sonra da gözlerinin içine bakıp, derdim ki: 

"anlat baba ya, içinden ne geçiyorsa anlat. ben seni hiç dinlemedim. o kadar kendi sesimle meşguldüm ki zamanında, başka seslere hele hele senin anlatacaklarına, anlatmak istediklerine, anlatamadıklarına, hayallerine, hayal kırıklıklarına, sıkıntılarına sağır kaldım. o kadar kendi gürültümü önemsedim ki diğer her şey benim için gereksizdi, fazlalıktı. artık anlatmıyorum daha çok dinliyorum baba. geçiyorum insanların karşısına dinliyorum. anlatıyorlar bana hayallerini, hedeflerini, bozgunlarını, gönül kırgınlıklarını, hırslarını, keyiflerini, mutluluklarını, mutsuzluklarını, ben dinliyorum. o kadar hoşlarına gidiyor ki bir dinleyen olması, kendilerinden geçiyorlar anlatırken. biri de demiyor "ya sen? sen ne haldesin?". hoş sorsalar da o kadar hunharca, acımadan kırdılar ki beni zamanında, kimselere bir şeyler anlatasım gelmiyor. "valla ne olsun, aynı işte" diyorum. bir de "şey" diyorum sürekli. konuştuklarım kulağıma çarpınca bu aralar, hep "şey, şey" demem takılıyor, sinir oluyorum kendime. muhtemelen dinlediklerimin içinde kaybolduğumdan, bir an toparlanıp, yüzeye çıkamıyorum ondan "şey"liyorum sürekli. ama sen bakma bana baba, durma anlat anlatabildiğin kadar, söz ben de anlatacağım bu sefer. neler neler anlatacağım bir bilsen. yaşarken sana hiç anlatmadığım kadar çok anlatacağım. bu aralar bir filmin fragmanında şöyle söylendiğini işittim: "babalar hep yarım kalır". öyle galiba. sen hep yarımdın yaşarken de, ölünce ben yarım kaldım. o yüzden bence eksik bu söz; "babalar hep yarım kalırsa, çocuklar da hep yarım kalır" demeleri lazım. sana yarımlığımı anlatırım, sonra biraz denizi seyreder yine devam ederiz anlatmalara doymamaya."

varsa denildiği gibi başka başka parallel evrenler, şimdi senin 72 yaşında sapasağlam, keyifli ve mutlu olduğun, deniz kenarında rakılarımızı yudumladığımız ve seni çok sevdiğimizi hepimizin bildiği bir hayatı yaşıyoruzdur umarım.