25 Kasım 2022 Cuma

benzettiler


 "insan itiş kakışlar, iniş çıkışlar, kavgalar kırılmalar arasında dolaşıyor ve bunu normal saymaya başlıyor bir noktada, sanki başka türlüsü olmazmış gibi.

Kalbi her kırıldığında, gözünün içine baka baka söylenen her yalanda, hiç konuşmasa da duyulmayı umduğu ama bunun olmadığı her seferinde, birine güvendiğine her pişman olduğunda, kimsenin kendisini üzmesine izin vermemek için sanki hiç umursamazmış gibi durmaya çalıştığı her anda, 'unutmayın ki bana hiçbir şey olmaz' diye her şakaya vurduğunda değişiyor bakışları, milim milim başka biri oluyor, her gün görünce anlaşılmıyor. Kendilerine benzetiyorlar, benzetemezlerse hepten hırpalıyorlar. "


sabah sabah hazreti instagram bu metni çıkardı karşıma şahane dizi eleştirileri yazan zeynepg13'un hesabında. zeynep hanım sanki "sen hiç yorulma ben senin için anlatıverdim işte o hissettiklerini" dermiş gibi çoook uzun zamandır (bir kaç yıldır diyelim) hissettiğim ama bir türlü anlamlandıramadığım şeyleri cuk diye anlatıvermiş. 

zeynep hanımın bu metni, türlü türlü nedenlerle hayatıma giren, girme çabası içinde olan sonra da karşıma geçip ya hayatımdan çıkıp gitmek için ya da "çıksa gitse mi? kalsa mı?" bir türlü karar verememişken bir güzel yalanlarını, bahanelerini hatta ve hatta benimle olan hesaplaşmalarını ve benimle ilgili öğrenince çok üzüleceğimi bildikleri şeyleri bile içlerinde tutmayıp, marifetmiş gibi ve çok doğal bir şeyi söylermiş gibi söyleyip geçip gidenlere olan kızgınlığıma bir nebze serin su serpti ama ne yazık ki hepsi ile hesapları kapatmak ve yüzleşmek mümkün olmayacak. neyse bu işi de bu işlerin ustası karmaya bırakmak en iyisi. 

yhn 7 / çetele


*çoookkkk şeyler yazasım varmış gibi geldim buralara ama bir saattir yazıp yazıp siliyorum. artık yukarda yine hangi gezegen diğerine yan bakıp omuz atıyorsa olan bana oluyor. 

*tam "yerleştim, bir süre nurlu ufuklara güvenle bakarım artık" derken, kaldığım ev satılmaya kalkıldı zaten iş yerine de bir hayli uzaktı. mecbur yeni bir yer arandı tarandı. bir sürü kendini bilmez şuursuz ev sahibinin pahada ağır ama temizlikte sıfır evlerini mide bulantıları eşliğinde ziyaret ettikten sonra daha kapının açılmasıyla domestos kokusunun çarptığı bir daire ile aramda ilk görüşte aşk yaşandı. böyle bir karşılaşma son zamanlarda başıma gelen mucize minvalinde bir olaydı. hayli tantanalı bir kiralama sürecinden sonra (mecalim olursa bir ara anlatırım onu da şimdi hiç canım istemiyor) "domestos eve" kendimi attım. bu hafta planım şöyle foşur foşur bir temizlik yapıp hem kendimi rehabilite etmek hem de evi yaşanabilir kıvama getirmekti ama gel gör ki ben planlar yaparken yukardaki başka planlar yapmaktaymış çünkü "şu gün şunu, bugün bunu yaparım" derken banyodaki fayanslar, artık banyo fayansı olmak istemediklerine karar verip kendilerini duvardan aşağı bırakıp kariyer değişikliğine gittiler. banyo fayanslarının bu beklenmedik isyanını haber alan evsahibi, tüm banyoyu tekrar hizaya sokmaya karar verince benim yerleşme işi bu haftalık da kaldı. bir kaç gün yine göçebe gibi dolanacağım. 

*son zamanlarda yine fazla mindful oldum herhalde çünkü geldiğimden beri tüm olan bitene her ne hikmetse buda sabrı ile yaklaşabiliyorum. hayırdır inşallah.

*şu hayatta bir Aladdin çıkıp gelse ve dese ki "bir yazar seç, seni onun yerine geçiricem"...tereddütsüz Elif Key olurdum. ben çetele tutmayı bırakmışken, o "Çetele" tutmaya başlamış. artık bol bol okur, kah gülerim kah ağlarım.