bir kaç gündür dıj güjler ile teşvik-i mesaideyim. sonuç: batının yaptığı reformları, gelişmeyi ve ilerlemeyi göremeyen abdülhamid dönemi osmanlı imparatorluğu gibi hissediyorum.
abdülhamid, batı uygarlığına, sanatına ve kültürüne çok ilgi duyar, yaşantısında da bu kültürü iyi almamasına rağmen ona uygun yaşamaya çalışırmış. ancak bu ilgi sadece saray çevresi ile kalmış, halka inmemiş, toplumda özellikle de anadolu'nun düşünce yaşamında bir gelişmişliğe yol açamamış. zaten sonrasında da imparatorluğun çeşitli yerlerinde baş gösteren bağımsızlık mücadelelerinin çok geç farkına varılmış ve önüne geçilememiş. batı alıp başını giderken, osmanlı olduğu yerde kalmış, dağılmaya giden süreç de hızlanmış.
benim temasta bulunduğum dıj güjler de, oldukça ilerlemiş, çeşitli reformlar yapmış. hemen hemen hepsinde ileriye doğru bir gelişme, iyice doğru bir evrilme var. onların adına mutlu oluyor insan da dönüp kendine bakınca hangi evrede duraklamaya girip de dağılma sürecinin başladığını bulamayıp, zaten hiçbir zaman ilerleme kaydedememiş olup, çoktan dağılmış olduğunu da fark edince osmanlının meşhur tokadını yemiş gibi sert bir gerçeklikle yüz yüze geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder