Daha Haziran'dayken "el insaf" sıcaklarının bastırmasına dayanamazken üstüne ofiste olmak belli bir saati ofis koltuğunda geçirmek benim bünyede "Genç Werther Acısı" sendromu yarattı. Hele hele bir de tez denen şeyle uğraşmak zorunda kalmak. Hissettiklerimi tarif edemiyorum bilen bilir. Bilmeyenler bilenlere sorsun. Beyninin damarlarının büzüşmesi gibi bir his işte. Neyse yaptığım (ya da yaptığımı sandığım) okumalar esnasında karşıma bir şiir çıktı. Hoşuma gitti bu acılı, sancılı duruma iyi bir ilaç olur dedim, buyrun okuyun:
Napalım yoksulsak
Kafama kakmasan olmaz mı?
Sen şusun sen busun,
Bunca yıl geçip gitti
Diye tartaklamasana.
Bu acı laflardan
Ne geçecek eline?
Yıka şu hamsileri
Ben de şarabı dökeyim.
Çırılçıplak, zilzurna,
Bak, biz yatakta
Ne zenginiz.
Şairi bilinmiyor ama amca çözmüş olayı "takma kafana tokadan başka birşey, ye, iç, eğlen".
1 yorum:
çok güzel bayağı yeteneklisiniz
Yorum Gönder