16 Haziran 2010 Çarşamba

biri tutmuş, biri pişirmiş, biri de "hani bana, hani bana" demiş

Artık geri sayım başladı. Ekin hanım'ın gelmesine iki ya da üç hafta var. Bana verdiği sözü tutarsa önümüzdeki hafta ben -tabii o ve annesi için de- denizde cıp cıp yaparken gelmeyecek. Hem doktor amca da demiş "pek rahat, gelesi yok". Bence de azıcık dursun. Hep beraber karşılayalım istiyorum onu ama kendi bilir tabii. Neyse bugün annesi ve anneannesi ile birlikte minik hanım'ın "Hoşgeldin Ekin" şekerlerini yaptık.

Bu sektör almış başını gitmiş. Ulu, bilge insan H. teyze, vefalı komşusu Sıdıka hanım ile yapmış olduğu 1.,2. ve 3. Eminönü seferlerinden inanılmaz şeylerle dönmüş. E.'ciğimin istediği şeyleri ve hatta daha fazlasını yüklenip gelmiş. Gerçekten oldukça pratik ve insanın bilindik pastanelerin oldukça pahalı bebek şekerlemeleri yerine kendi zevkine göre konuklarına ikram etmek için hazırlayabileceği pek orijinal şeyler bunlar.


Ben pek beğendim. E.'ciğimin istediği gibi kimine çikolata kimine renkli şekerler koyduk. Kimini tülden minik bohçalar halinde orjinal kurdelelerle bağladık kimini pembe beyaz keselerin içinde hazır hale getirdik. Ekin'nin annesinin son birkaç rötuşu olacak bunlarla ilgili. Ondan sonra bütün hazırlıklar tamamlanmış, herkes onu bekler olacak.

Sağlıkla, mutlulukla ve hayat şansıyla gelsin inşallah Ekin kız. Şansı güzel, aklı güzel bir hanım olsun. Annesini, babasını hiç üzmesin, hep beraber mutlu yaşasınlar. Biz de çıkalım kerevetine.

1 yorum:

Aselban dedi ki...

Benim canım teyzecim,
Söz sen tatilden dönmeden doğmayacağım. Annem "hastanede gamlı baykuş teyzen olmazsa ben ne yaparım" diyor zaten.Annemim karnında tepinmeye bir süre daha devam edeceğim anlayacağın. Bizim için de bol bol cıp cıp yap denizde, keyfine bak, güzelce dinlen, iyice enerji depolayıp öyle gel teyzecim. Seni çok seviyorum. Öpücükler.
Ekin