Rüyalarım kayboldu. Uzun süredir onları bulamıyorum. Halbuki eskiden sinemaskop tekmili birden film festivalinde arka arkaya üç film izliyormuşcasına uzun, eğlenceli ve aksiyonlu rüyalar görürdüm. Şimdi nerdeyse beş aydır rüya görmüyorum. Deliricem. Durun yalan atmıyım, geçen gün sabaha karşı bir tane gördüm. Ama pek kısaydı. Olay şu:
Evdeki odaları pansiyon olarak kiraya vermişim. Ev bir hayli kalabalık. Bir sürü insan girip çıkıyor. (Rüya görmenin en eğlenceli tarafı; rüyayı görürken bir yandan da bu gördüklerinizin ne kadar saçma olduğunu düşünüyor olmanız. Bu rüyada ben bir yandan insanlarla konuşuyorum bir yandan da 'yaw ben bu kadar kişiyi bu evin neresine sığdırıcam? Nasıl kiraya vermişim ki bunlara odaları?' diye düşünüp, kalacak insanlara yer planı yapmaya çalışıyorum). Aklımda sürekli 'bu insanlara ne yemek pişireceğim?' sorusu var. Sonra birden kapıdan iki erkek ve bir kadın giriyor. Elleri kolları bir sürü askıya asılı gömlek dolu. Benim şaşkın bakışlarımı görüp; 'Biz çok uzun süre kalıcaz burada. Temelliyiz!' diyor erkeklerden bir tanesi. Benim afalladığımı ve ağzımda 'ama'ları gevelediğimi görünce, 'yemekten sonra konuşucağız zaten!' diyor bilmiş bilmiş. Adama çok sinir oluyorum. Sonra koskocaman bir yemek masasının etrafında görüyorum bu insanları. Hepsine yemekleri dağıtıyorum ve o esnada dağıttığım yemeğin arkasından pilav ya da makarna yapmadığımı farkediyorum. 'Eyvah, sadece bu yemekle doymayacak bu insanlar!' diyorum. O sırada çok alakasız bir şekilde öğrencim, Y.M. beliriveriyor arkamda. 'Hocam, bizim okulun orada çok güzel nohut pilav yapılıyor, gidip alayım mı?' diyor. 'Evet, evet! çok iyi olur, hemen git' diyorum. Tam o pilavları getiriyor, ben de sofraya getireceğim ve tabaklara dağıtacağım, bir bakıyorum, sofrada o gıcık olduğum adamdan başka bir iki kişi kalmış. Ağzım açık bakakalıyorum ve saat çalıyor.
En son gördüğüm bu işte. Beş koca aydır gördüğüm rüya bu. Nereye gitti rüyalarım, bilmiyorum ama ben onları özledim. Geceleri çok renksiz geçmeye başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder