8 Mayıs 2022 Pazar

anaç



anne değilim...yani klasik tanımı ile bir çocuk doğurmadım. bu yüzden toplum tarafından kabul görmüş "çocuk doğurmuş kutsal varlık" statüsüne sahip değilim. beş altı sene öncesine kadar evlat edinerek çocuk doğuramadan bu statüye kavuşmak için az çabalamadım; olmadı. olamadı mı desek acaba? uğraştım uğraştım ama herşey bir şekilde tepe taklak olunca daha da uğraşacak gücü bulamadım kendimde bıraktım ipin ucunu. artık "hayırlısı buymuş" gibi pollyanna söylemlerine sığınmıyorum hiçbir konuda. uğraştım olmadı belki biraz daha uğraşsam olabilirdi. ancak oldurmak istemedim. olmadı bitti nokta. 

bir allahın günü de doğurmamış olmaktan utanç ya da eksiklik hissetmedim kendimde ya da yollarda milletin çocuğunun üstüne atlayıp öpücük, mıncık manyağı yapmadım. "oyun ablası" olmak ve " en iyi çocuk başkasının çocuğu" mottomdan memnun mesut yaşadım/ yaşıyorum. hele hele de etrafımda çocuk sahibi olanların içinde bulunduğu girift durumları gözlemleyince -valla yalanım yok- kendi kendime kıs kıs gülüp, "iyi ki ben bu topa girmemişim" diyorum şimdi çünkü işin sonunda çocuğuna dönüp de "artık hayatımdan çıksan diyorum / bu ikili delilik sona erse / ikimiz için de hayırlısını diliyorum / hiç olmamış gibi davranabilmeyi / bu yok ediciliği anlayabilmeyi / bir bilsen ne kadar, yürekten istiyorum"* diyemiyorsun ve bir süre sonra bütün süreci iyi yönetemezsen total failure oluyor her iki taraf için. ben böyle bir ilişkiyi sağlıklı yürütemezdim, eminim. O yüzden bu topa girenlerin hepsine çoook yürekten sabır, metanet, bol şans; yavrularına da upuzuuunnnn sağlıklı, keyifli, hayat şanslarının bol olduğu ve hep iyilerle karşılaştıkları bir yaşam diliyorum (camdan bakan yaşlı, dedikoducu teyze loaded) 

anne değilim ama dibine kadar "anaç bir yüreğim" var bundan eminim. değil kedilere, köpeklere ve bilumum hayvanata, kadın erkek herkese sonsuz bir şefkat gösterip, emek verebilme potansiyelim var. bazen anaçlıkla enayiliği karıştırıyorum gibi geliyor ama aklımdan ve içimden başka türlüsü gelmiyor. tanıdığım, az tanıdığım ya da hiç tanımadığım herkesin derdine derman olmak, kocaman sarılıp "bu da geçecek" diyip yanında durmak, elini tutmak, tüm iyilikleri ve kötülükleri ile oldukları gibi kabul edebilmek, sabır göstermek, onlar çabalarken yargılamadan destek olmak, yapabileceğim ne varsa dibine kadar yapabilmek istiyorum. doğurmamış olabilirim ama içgüdüsel olarak ihtiyacı olan herkes için şefkat ve adanmışlık gösterebilirim. normal mi değil mi bilmiyorum, çok da umrumda değil zaten. neyse ne.

sınırsız şefkat için kanalıma abone olmayı unutmayın.

sabah instagramda junogözlemci "anneler gününü şefkatli ve emektar olma günü olarak kutlamayı tercih ediyorum" diye yazmış. gün şefkatli ve emektar olabilenlerin günü bence de. kutlu olsun. 


*sezen aksu: ikili delilik şarkısından bir kuple


4 yorum:

Sadece C. dedi ki...

Çok fazla ve çok bilinçsiz, sevgisiz annenin arasında, sen anne sıfatına sahip olmadan, kuşa kediye olmadı çiçeğe, ihtiyacı olana tam o anda annelik yaparak, sevgi duyarak, bence anneler günün kutlu olsun'u daha çok hak ediyorsun :)

karga'nın günü dedi ki...

ah çok teşekkür ederim...elimden geleni değil içimden geleni yapıyorum. sevgiler :))

Adsız dedi ki...

Anne olmak çok güzel ama zor. Ben yapamıyorum geri alın diyemiyorsunuz yetersiz kaldığınız zamanlarda. İllaki olmak gerekmiyor evet bir oğlum var fakat sokakta gördüğüm her çocuğu sevesim öpesim var o derecede severim çocukları. Sadece sevmek bazen yetmiyor nerde yanlış yaptım dediğim o kadar da çok şey var. Anneler gününüz kutlu olsun siz sevgi dolusunuz belli ki. Hülya

karga'nın günü dedi ki...

Herhalde bu "yetemiyorum" duygusu beni yer bitirirdi. Annelere sırf bu duygu ile baş edebildikleri için saygı duymak gerek. Sizin de anneler gününüz kutlu olsun Hülya hanım. İllaki yetiyorsunuzdur çocuğunuza hiç endişe etmeyin bence. Sevgiler