Sabah kalktığımda birşey yoktu, servisten inerken de birşey yoktu. Ama ofise gelir gelmez gözlerim ağrımaya başladı. Artık nasıl bir ağrıysa, yuvaları acıyor. Sağa sola çevirirken canım yanıyor. Vücudumun bir yeri ağrıdığı zaman keşke "demonte edilebilen birşey" olsaydım diye aklımdan geçirdiğim çok olmuştur. Başım mı ağrıyor, sök vidaları koy bir kenara o ağrısın dursun sen yedek kafayı tak, neyse işin onu yap ya da ruhun çok mu depresif, aç beynimi çıkar ruhunu veya gir bir kabine şööle bir silkin çıksın ruhun koy bir poşete kaldır rafa, daha eğlenceli başka bir ruh halini seç onu giy. Yazlık / kışlık yapmak gibi. İhtiyacın olduğunda yedekte birkaç parçan olsun. Mesela bugün banyo dolabında bir çift göz olsaydı, şöyle okumaktan, bilgisayar ekranına bakmaktan yorulmamış, dinlenmiş (farklı renkte olurlarsa daha da eğlenceli olur) onları takar çıkardım. Bu yorgun ve bozuk gözleri bir süre tedavülden kaldırırdım.
Aaaaa daha iyi bir fikir geldi aklıma. Evde böle bizi bekleyen yedeklerimiz olsaydı. "Bugün ben yataktan çıkmak istemiyorum. Birinci yedeği göndereyim, o çalışsın" ya da "pazara da gitmek lazım ama kim uğraşacak şimdi, ikinci yedek gitsin halletsin" diyebilsek süper olmaz mıydı?
Hayat daha mı çekilir olurdu ki?
1 yorum:
bruce abinin surrogates(2009) filmini izle. en azından adamlar denemiş :)
Yorum Gönder