20 Ekim 2015 Salı

evladiyelik



Altı saat dersin üstüne bir de özel dersi bitirmiş, dön dolaş aradığım D&R'da yine dön dolaş ara tara zar zor bulduğum, aldığım kişinin beğenmesini umduğum (tövbe tövbe insan hediyesini beğenir mi ama ben bayıldım, hatta her sayfasını keyifle açtım durdum) kitabı paketletirken geldi telefon:

M.D: Merhaba, nasılsınız?

E: Aaaa merhaba iyiyim, siz nasılsınız? (bir yandan da bayram değil seyran değil bu saatte niye beni aradı ki? diye düşünüyorum)

M.D: İyiyim, teşekkürler. Gelmiyor musunuz?

E: Nereye?

M.D: Derseeeee

E: Ne dersi?!!!??? Bugün değil ki dersimiz, çarşamba diye konuşmuştuk ya!!!

M.D: .........

E: Hani ben kapıdan çıkıyordum, ödevsiz günü yapalım dersi, çarşamba yaparız demiştik ya. (konuşmanın bu kısmından anlaşılacağı gibi yırtmaya çalışıyorum. Telefonu bir an önce kapatmayı, eve gitmeyi, duşumu alıp, biran önce çorbamı içip aç karnımı doyurmayı ve hepsinden önemlisi ayağımı uzatmayı hayal ediyorum. Beynimin ve midemin içinde "çorba salata çorba salata çorba salata belki köfte çorba salata belki köfte" diye dans edenler var ama heyhat yine yukardakinin olayda parmağı var)

M. D: Hay Allah! Benim kafam şey olmuş....Ama A.'nın ödevi varmış (tam bu noktada arka fondan gelen böğürtülerden durumun vahim olduğunu ufak çaplı bir kriz durumunun söz konusu olduğunu çakan evladiyelik hoca olarak duruma el koydum)

E: Tamam yarım saat içinde ordayım. (gören de nöbetçi doktor sanacak. "saat olmuş 19:45. bu saatte ne dersi layn, ben de insan evladıyım, eve gelince vakti zamanında bakın şu çocuklarınızın ödevine, anneliğin kitabını bana baştan yazdırmayın" demek var ama içimdeki şu nöbetçi öğretmen iş başında işte kahretsin)

Neyse anlaşıldığı üzere gittik ödevi hallettik ama ben de bittim. Eve geldiğimde biri "İ " dese üzerine kusacak haldeydim. Valla aha buraya yazıyorum bir emekli olayım bir daha ingilizce'nin yüzüne bakmayacağım. Bu ne ya!

Şimdi neon tabela bakıyorum, balkona asacağım böyle janjanlı olanlardan, on metre öteden görünsün; "Evladiyelik hoca, hangi gün hangi saatte olursa olsun sizi adresinizde bulur, iki kelime öğretir, varsa abuk subuk projeniz onu yapar, çevirinizi halleder iyi akşamlar der çıkarız"

2 yorum:

serpil dedi ki...

30 yıldan sonra emekli oldum, okul servisi görünce bile fena oluyorum :))

Demet dedi ki...

Böyle öğretmene can kurban :)