Beyler, sıkın dişinizi az kaldı, 24 saatten az zaman var. Haftalardır tantanası süren, "Sevgililer Günü" fırtınası dinecek, azıcık sabır. Şimdiye kadar yavrusunu korumak için gelene geçene pike yapan kuzgunlar gibi hediye konusunda size ataklar yapan sevdiceklerinizin salvolarından bir şekilde kurtulduysanız, biraz daha sabır. Zaten 15 Şubat itibariyle herşey yoluna girecek. Bir gün nedir ki yahu? Göz açıp kapayana kadar geçeeer. Denizde kum sizde bahane çok nasılsa! İki öpücük, üç makas işi bağlarsınız. Ha tek taş alınmadığı için bozuk atılıyorsa eğer; pırlantanın ne kadar zor elde edildiğini, yüzlerce kişinin bu taş uğruna öldüğünü, insan hayatına ve çevreye ne kadaaar zarar verildiğini anlatan bir nutuk yazın bugun, ezberleyin. Yarın kapıyı iki karış suratla açan hatuna, acıklı ses tonuyla, hatta bulabiliyorsanız fonda çalan National Geographic müziği eşliğinde nutkunuzu atın. İşe yaramazsa, "Hayatımın odak noktası, sen pırlantalardan elmaslardan daha değerlisin bebbeeeem, senin değerini hiçbir taşta bulamadım, ondan almadım sana birşey. Senin ışıltının yanında onlar sönük kalaoooorrr" dersiniz. Hatun bööölleee joker gibi güler, "aaaşşşşşkiiitooom!!!" havasında hayallere dalarken, "eee ne yiyooooz?" sorusunu araya sıkıştırıverirsiniz.
Bunlar işe yaramadı mı? Hmmm o zaman pazarlık yapın. Önce bugün için birşey almadığınızı çünkü kapitalist düzenin dayatması olan bu günle mi sevginizi ölçüyor olduğunu falan söyleyin, damardan girin. Sonra çenesini tutup, minik kızları severmiş gibi yapıp (hanimişte benim minnoş sevgilim ayağı!!) yaşgününde ona öööle kocaman birşey, öööööle değerli, öööle bööle değil birşey alacağınızı (biraz ağzınızı doldura doldura söyleyin ki ciddi sansın, şööle eliniz kolunuzla da kocaman, devasa hareketler yapın! Aynada çalışın akşam. Bi de öyle ellerinizi kollarınızı açarken, şöööle iki yana da sallanın, hayali olarak, hediye o kadar büyük ki taşıyamıyomuşsunuz gibi falan olsun!), gözlerinin yuvalarından fırlayacağını (biraz dengeli atın, ne alıp ne alamayacağınızı iyice hesaplayın. Yaşgünü yakınsa yılbaşına söz verin. O zaman geldiğinde o öööle böle değil hediyeyi alamazsanız da dedim ya denizde kum sizde bahane, şimdilik günü kurtarın yeter!) söyleyin. Merak etmeyin her çakal kadının ardında bir saf yatar, inanırlar. Eğer yarından sonra sürekli: "yaşgünüme şu kadar gün kaldı, yılbaşına bu kadar gün kaldı, geliyor mu hediyem?" soruları başlarsa, "canımın içi, ruhumcum, hediyen çok süper birşey, daha yapım aşamasında!" gibi iddialı şeyler söylersiniz. Maksat oyalamak. Ama arada çiçek falan alın ki sevdiceğinizin hediye gazını biraz alın.
Hadi diyelim, çiçek işini hallettiniz ama restoranda yer ayırtmayı unuttunuz, o zaman da bahane hazır. Dışarı çıkılmadığı için mırın kırın eden hatun kişiye, kontrollu bir ses tonuyla, "yaw sen bu özel günlerde fiyatları nasıl şişiriyorlar kızım, bilmiyo musuuunnnn? Minicik salataya üç katı para alacaklar, bir de yemekler soğuk gelecek. Ara yemek sepetini, ısmarlayalım bir pizza, ne güzel işte" Hödö hödösünü yapın. Ama şunu da ekleyin: "O az porsiyon yemeklere bir ton para vereceğime, seni istediğin yere tatile götürürüm" oltasını atın.
İşte beyler, yarın için sizlere verebileceğim "14 Şubat Fırtınası Nasıl Atlatılır?" konulu tüyolarım bunlar. İster kullanın ister yarın eşlerinizin, sevgililerinizin yeni ergenmişcesine yaptıkları kaprisleri çekin. Keyif sizin.
Haaa, sen de bir hatun kargasın, ne ayak bize bu tüyolar derseniz? Valla genel gözlemlerime göre, kendi hemcinslerimin siz erkek cinsine bu gereksiz gün ile ilgili yapmış oldukları baskıyı, insan haklarına aykırı buluyorum. Maksat zalimin zülmüne karşı zayıfı korumak.
Eeee sen yapmıyor musun? yapmadın mı bu zülmü derseniz. Ben hiç yapmadım, yapmam da çünkü benim sevdiceğim olacak kişi, zorunluluktan hediye almak yerine, sevgisini hissettirecek şekilde, sıcacık sarılsa ve içinden gelen kocaman bir öpücük verse, bana yeter.
1 yorum:
Bekar olmanın güzel tarafı bu işte, gariban gariban otururken aklına bu eziyeti geliyor eşi olanların ve bayaaA zevkleniyorsun yani, eni konu değil... Eh bir tüyoda ben vereyim. Bu iş tek taraflı değil. İsmi üstünde sevgileşme günü. Ee efenim yalnız erkek mi sevgili, yok mu karşılığında o adamın bir hanım? Var tabii. "Sarmancığım, sevgilişçiğim hediye almadım ki sen de hediye alma bana istedim. Şimdi ben alsam aldığım hediyenin büyüklüğü altında ezilme istedimdi. Ondan ben sana bir öpücük vereyim, sen de bana.. Ah ah ekstra ben üstüne bir de sana çiçek aldım baaAAKKkk ".. Evet beyler, eşitlik; kadın erkek eşitliği, hemaAAnn yakalayın paçasından............ :)
Yorum Gönder