1 Nisan 2011 Cuma

bir nisan daha

Bugünün bir nisan olması itibariyle resmen bahar gelmiş oluyor. Gönül bizim kampuste çiçek açan muhteşem ağaçların resimleri ile bu yazıyı süslemek isterdi ancak malum sevgili bloguma sadece ofisteki bilgisayarımdan ulaşabiliyorum ve burada da resimlerimi bilgisayara aktaracak gerekli teknolojik alet edevat vs. yok. Umarım şu anlamsız yasak kalkar da resimlerimi evdeki bilgisayardan gönlümce ekleyebilirim.
Bahar geldi ama kimsenin umrunda değil. Ülke ve dünya bir sürü anlamsız olay ile çalkalanıp durmakta. Zaten seçim ayları denen anlamsız zaman dilimine girdik. Artık herşey ama herşey seçim propagandası. Bir süre sonra full photoshoplu resimlerden oluşan çirkin plastik bayraklar ve resimler de şehrin her yerine asılıp, çevre kirliliğinde yine tavan yapılır. Şu seçim dönemlerinden nefret ediyorum. Herşey yürüyormuş gibi gözüküyor ama asla yürümüyor. Herkesin ağzında bir "seçimden sonra" muhabbeti var. Aslında çaktırmadan bir değişim yaşanıyor, ortalık kaynıyor ama acaba kim neyin farkında! Hal böyle olunca bahardan, kuştan böcekten, ağaçtan, çiçekten konuşmak anlamsız geliyor. Aslında asıl yapmamız gereken bütün bu yaşanan ve yaşanacak pisliklere karşı ya da onlara inat umutla bahardan, kuştan, çiçekten, masmavi gökten mi bahsetmek lazım. Bilemiyorum....

Hiç yorum yok: