Soru şu: Yaşı 34 ila 36 arası değişen (özellikle) bayan ya da erkek orta yaşın eşiğindeki gençlerin! hepsi mi bir değişim dönüşüm peşindedir acaba?
Bunu soruyorum çünkü dün itibariyle ben aşçılık sevdamın gerçekleşmesi adına yazıldığım kursun başlangıcı için "start" düğmesine bastım, en yakın kız arkadaşım da ciddi ciddi İzmir'e yerleşme planları olduğundan ve çok yakında bunu gerçekleştireceklerinden bahsetti. Hatta bu konu ile ilgili çalışmalara ufak ufak başlamışlar bile. Şimdi bizi dürten ne? Rahat mı batıyor bize azizim yoksa deli mi dürtüyor? Ben mesela çalış işte işinde, bir üniversitede okutmanlık yapıyosun, al paranı yap işini, tatil verirlerse yap, dörtte eve gel, çocuğunu al (olunca) gez toz eğlen çoş, gününü gün et di mi? Mantıklı olan bunu yapar di mi? Yok dürtüyor işte bizi birşey? Rahat batıyor, keskin dönüşler yapıyoruz. O kız arkadaşım da öyle. İstanbul'da yaşamıyor ama İstanbul'da olan biteni yakından takip eden "küçük istanbul" diye adlandırılabilecek "çilek festivali" ile ünlü minik bir sahil kentinde yaşıyor. O da öğretmen ama onu ve eşini de dürtüyor işte birşey. "Gidelim buralardan!" diyorlar. Oysa otur işte yerinde di mi? Evin var, araban hatta motorun var. İsteyince İstanbul, İzmir, Konya, Ankara...Şimdi ne dürttü seni de bu rahat düzenini boz, İzmir'e yerleş, yeniden iş kur, iş bul vs. vs. vs.'ye kalktın.
Bir de öteki kız arkadaşım var. "Three Amigos"(bize ortaokulda böyle derlerdi, hep beraber dolaştığımız için)un üçüncü üyesi. Onu da dürttü bu şey işte. Üç dört yıl önce. O da işini, rahatını elinin tersiyle itti, doğum fotoğrafları çekmeye başladı. Kalbinin sesini dinledi, zaten küçüklüğümüzden beri elinden düşürmediği fotoğraf makinası ile hayallerinin peşinde koşmaya karar verdi.
İşte benim sorum bu; nedir bizi dürten? yaş dönümü? gün dönümü? boşluk? rahat batması? akılsızlık? farkındalık? enayilik?
Bilen varsa beri gelsin!