İnsanlık adına büyük bir hizmet yapıyor olmanın haklı gururu ile huzurlarınızda "öncü patlaması" diğer bir deyişle Teraziler'in ayvayı yediğinin belgesi. Zira öncü burçlar; yengeç, terazi, oğlak ve koç burçları oluyormuş. E benim asıl burcum terazi yükselenimde oğlak olunca bu durumda ben dubla yandan yemişim, ağlayanım yok!
Aşağıdaki bilgileri Hakan Kırkoğlu'nun sayfasından aldım sizler için. Yaw bir de dalga geçer gibi sabreden derviş muradına erermiş diyor. Neyine sabredeceğim, "sabır sabır" derken fiziksel ve ruhsal olarak mimik bir Buda olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. İşin tuhaf yanı ne için sabrediyorum o belli değil.
Son iki yıldır, değişken Başak/Balık burcu ekseninde karşı karşıya gelen Satürn ve Uranüs bizi fazlasıyla yoran, geren zihinsel sıkışmalara, sanki hepimizi sürekli bir uyum gösterme ve düzeltme zorunluluğuna hapsetmiş gibiydi. Değişken burçlar (İkizler, Başak, Yay ve Balık) karar veremezler, zaten onların işi karar vermek değil, dağıtmak, yaymak, sona erdirmek ve uyum göstermektir. Son yıllarda, Pluton 2008’e kadar Yay burcundaydı, Uranüs 2003’ten bu yana hala Balık burcunda, Satürn daha çok yeni Terazi burcuna ilerledi ancak, önümüzdeki 7 Nisan – 21 Temmuz arasında son kez Başak burcuna geri dönerek, Başak’lara allahaısmarladık diyecek. Bu arada Jüpiter de, 2010 başından, 6 Haziran’a kadar Balık burcunda kalacak, hatta Eylül’de yeniden bu burca geri dönecek. Saydığımız tüm bu astrolojik göstergeler bitişlere, sonlanmalara işaret ediyor, değişim içerisindeyiz ancak yönümüzü de göremiyoruz. Kafamız son derece karışık.
Durun, korkmayın, herşey yeniden başlıyor. Sözünü ettiğimiz gezegenler, Temmuz’un son günlerinde, Ağustos başında, öncü burçlara geçerek büyük bir T-kare oluşturuyorlar ve biz buna “öncü patlaması” adını veriyoruz. Gerçekten de gökyüzü, uzun süredir değişken niteliğin getirdiği sürüncemeler ve belirsizlikler ardından, çok hızlı adımların, yeni başlangıçların ve cesaretin ortaya çıktığı, tam olarak hangi yöne gidebileceğimizi kalpten anlayabileceğimiz bir süreç başlatacak. Haziran başında Koç burcuna ilerleyen Jüpiter, Temmuz sonuna doğru Terazi burcuna tam olarak geçen Satürn, 28 Mayıs’tan itibaren Koç burcuna geçen Uranüs, hatta Temmuz’un son günlerinde Terazi’ye ilerleyen Mars, zaten bir süredir Oğlak’ta ilerleyen Pluton ile kare açı oluşturacak ve bu karenin apeksinde yani ana köşesinde dönüşümü, baskıyla gelen mücadeleyi anlatan Pluton oturuyor olacak.
Kare açı astrolojide harekete geçiren, mücadeleye davet eden, seçim yapmaya zorlayan yapıya sahiptir. Bu dönemde Koç burcunda yanyana gelen Jüpiter ve Uranüs hayatımızda taze bir başlangıç yapmaya fırsatımızı olacağını göstermekte. Bunun için Koç burcunun haritanızda hangi evde olduğunu bakınız. Bu evde orijinal fikirler ve ani sürprizler yaşanacak ancak bir yandan da Satürn/Uranüs karşıtlığı sadece düşünce düzeyinde kalmayacağımızı, ilişkilerdeki dengemizi sorumlu biçimde ele alacağımızı anlatıyor. Tüm bu konularda, 20 Aralık’ta Öncü Patlaması adından bir seminer düzenliyeceğim. Konuyla ilgili bilgiler için www.hakankirkoglu.com siteme bakabilirsiniz. 2010 içinde bulunduğumuz belirsizlik sürecinin biteceğini, kendimize yeni mücadele alanları bulacağımızı anlatmakta. Uzun vadede enerjimizi tüketen, dağıtan, sinirsel gerilim yaratan değişken enerjilerden kurtuluyor, yeni bir başlangıç yapmak üzere cesaret göstereceğimiz bir döneme doğru ilerliyoruz. Sabreden derviş muradına ermiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder