Eh sonunda günleri saya saya dönemi bitirebildim. Mutluyum gururluyum. Nispeten rahat günler beni bekler. Havalarda çok ısınmasa, terlemesek daha iyi olur elbet ama na mümkün. Neyse okulun genelinde de herkes son turları atıyor. Öğrenciler ellerinde notlar, kollarının altında kitaplar koridorlarda, "ama bize bunu sordu? sen şuna ne cevap yazdın? aaaa ben onu boş bıraktım" gibi sınav kritiklerini yapıp, biz hocaların sülalelerinin kulaklarını çınlatıp duruyorlar.
Bu günler, mezun olanların havalı havalı cübbeleri ile fakültelerinin önünde hava atttıkları günler. Lacivert cübbelerini savura savura facebook fotoğrafı çektiriyorlar. Kaç gündür gelip geçerken onlara bakıyorum. Yahu bu yeni nesil bir hoş. Erkekler yine bildiğin dümdüz erkek modundalar. Giymiş velet, cübbesini, kafasında da kepi, fotoğrafçı, erkeklere "şurda durun, böyle çekicem fotoğrafınızı" diyor, duruyorlar, şip şak bitiyor fotoğraf olayı. Ama kızlar öyle mi. Zaten önce dışarıya bir takım haykırışlar, ciyaklamalar geliyorsa, anlayın ki kızlar fotoğraf çektirmek için hazırlanmakta. Bizim okulun kızlarının mezuniyet modası şöyle: saçlar illa fönlü olacak, yüzde mutlaka full makyaj yapılmış olacak. Mutlaka ve mutlaka süper bir mini etek ya da elbise giyilmiş olmalı. Altta ise olabildiği kadar yüksek topuklu ayakkabılar zorunlu. Nerdeyse onları tahta bacak kıvamına getirmiş olan bu inanılmaz yüksek topuklu ayakkabılar, bu mezuniyet cübbesinin kaçınılmaz bir gerekliliği midir bilmem ama görünen o ki bu hilkat garibesi yüksek topuklu ayakkabılarınız yoksa sizi mezun etmiyorlar.
Bu şekilde giyinmiş hanım kızlarımız, o ayakkabıların üzerinde değil yürümek duramadıklarından, fotoğraf çekimlerinden önce elleri kafalarında kepleri düşmesin diye garip gurup yürüyememe hallerinde bizim fakültenin önünde ciyaklayarak bir sağa bir sola koşturup duruyorlar. Sanki hepsi poposu yanan birer tavuk. Yeteri kadar ciyaklayıp sağa sola sallana sallana gidip geldiklerine karar verdikleri anda -nasıl oluyor bilmiyorum- bir araya gelip facebook pozu veriyorlar. Hafif sağa ya da sola doğru dönüş, başı öne eğiş, kaşların altından bakıp olabildiğince şuh bir gülüş ile verilen pozlar bunlar.
Bu da bu dönem gençlerinin huyu suyu işte. "Yalan Dünya" dizisindeki Vasfiye teyzenin dediği gibi, "naaapacaksın? Oturup bakacaaaaannnn!!!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder