Benim kendi mezun olduğum branş dışında başka bir iş yapmışlığım yoktur. Daha doğrusu üç hafta öncesine kadar yoktu. Annemin gazıyla ve doğal olarak eğitim sistemimizin ve yaşın verdiği kafanın bir karış havada olması haliyle seçtiğim lisans programından mezun olup, bu meslekte geçirdiğim yıl sayısı bu sene itibariyle 13'ü bulduğunda geldiğim son nokta, herkes eğer imkanları el verirse kendi branşının dışında ama okurken ama daha sonra başka bir işte çalışsın. Niye mi? Bakış açınız değişir de ondan. Farklı kesimlerdeki insanları tanır, onların hayatlarına dokunur, kendi hayatınıza daha farklı bir şekilde yaklaşırsınız. Şu moda kelimeyi de soyleyeyim hadi tam olsun: farkındalığınız artar.
Bu staja başladığımdan beri mesleki anlamda çok şey öğrendim ama asıl bana tokat gibi çarpan kendi sıradan!!! bulduğumuz hayatların aslında başkaları için ne kadar da super, inanılmaz, ulaşılması imkansız hayatlar olduğu. Ha benim hayatımda ne mi var? Aslına bakarsanız normal standart bir insan hayatı; bir arabam, iki kedim, çok sevdiğim bir evim, bir işim vs. vs. Yani ne yalıda oturuyorum ne de her ay banka hesabımda "saç saç paraları paraları" şarkısını söyletecek kadar bir maaşım var. Ama şimdi staj yaptığım yerdeki çocuklara bakıyorum da benim artık neredeyse külüstür kategorisine girecek hale gelmiş düldül bile onlar için çok önemli birşey. İkide bir "tabii seni araban var!" diyip duruyorlar. Araba almak -belki şu an- onlar için bir hayal. Aslında değil arabam üniversite mezunu olmam bile onlar için yeteri kadar inanılmaz bir durum.
Demem o ki bizim için sıradan olan şeyler aslında onlar için ne kadar önemli. İşe gelmek için taaaa nerelerden kalkıp geldiklerini, iki araç değiştirmek zorunda kaldıklarını öğrenince, gecenin köründe otobüse yetişmek için ne kadar acele ettiklerini gördükçe hem kendi hayat şansıma şükrediyorum hem de onlar için birşey yapamadığımdan içim daralıyor. Üniversitedeki bir hocamın meşhur "Life isnot fair" sözü o zaman için ne kadar birşey ifade etmiyorsa şimdi bu sözü iliklerime kadar hissediyorum. Ve diyorum ki hayatın bu kadar adaletsizlik üzerine kurulmuş olması bile başlı başına ne büyük bir adaletsizlik. Ne haksızlık!!!
2 yorum:
Seni o kadar iyi anlıyorum ki, iliklerime kadar hissettiğim bir şeyi, benzer gözlemleri yazmışsın. hal böyle olunca insan, kendi standartlarını paylaşmakta bile çekinebiliyor bazen.
Çok haklısınız. Benim de içim daralıyor. Bazen yaptığım en basit şeyler için bile vicdan azabı duyuyorum. Daha fazla fırsat eşitliği gerek.
Yorum Gönder