1 Eylül 2010 Çarşamba

façalı karga


Artık benim de bir izim var. Hani polisiye film ya da romanlarda olur ya, polis kurbanın tanıdıklarına sorar "belirgin bir yara izi ya da doğum lekesi var mı?" diye. Eğer o kişiyi iyi tanıyorsanız dersiniz, "poposunun üstünde doğum lekesi, omzunda tırmık izi, kalçasında gül dikeninin izi" falan falan. İşte ben de bunların arasına girdim bugün. Tövbe tövbe günün birinde cesedim bulunursa diyecekler "var mıydı bir yerinde belirgin bir iz?". Ben cevabı vereyim size: "Sırtında 2mm'lik folikül kisti izi, sağ ayak bileğinde de doğum lekesi, sol diz kabağının üstünde de voleybol antremanı izi var!" dersiniz.
Öğleden sonra beşteydi doktorla randevum. Ben gittim dört buçukta. Sigortanın provizyon beklemesi vs. derken oldu beş buçuk. Doktor "gel" dedi "acilde kesicem seni". Yattım acilde sedyenin üstüne yüzü koyun. Şimdi bu noktada size tavsiyem böyle operasyonel olaylara girecekseniz gözlerinizi ya tavana dikin ya da kapayın. Benim gibi ameliyathanenin ya da operasyon yapılacak odanın her tarafını pür dikkat incelerseniz içiniz bir fena oluyor. Plastik eldivenler, şırıngalar, bistüriler, yeşil örtüler, sargı bezleri, alkoller, batikonlar, makaslar, pensler vs. vs. içinizi bir hoş ediyor. Yat adam gibi di mi ne bakıyon sağa sola. Doktor şırıngaya uyuşturucu iğneyi çekiyorsa ne izliyorsun di mi? Ama yok "merak kediyi öldürür" işte. Ben dört gözle izledim. Şırınganın havası alındı doktor derin bir nefes al dedi dört beş kez kistin etrafına batırdı iğneyi. Ben de cahil bir karga olarak şöyle dedim. "Omuriliğime falan değmez di mi bu iğne?" (Hayır canım da tatlıdır benim). Kadın bıyık altından güldü, "Merak etmeyin omuriliğiniz çok derinde!". Aldın mı cevabını? Bi sus di mi? Ama yok ben devam ediyorum, çeneme vurdu.

K: "Peki nasıl anlayacağız uyuştuğunu?"
D: Hissediyor musunuz?
K: Neyi?
D: Size iğne batırıyorum şu anda?
K: Ha! Tamam olmuş o zaman!
( Bir süre geçer, doktor bastırıp durmakta kisti çıkarmaya çalışmaktadır)

K: Çıktı mı?
D: Hayır!
K: Peki çıkanı görebilir miyim?
D: Tamam!
(On saniye sonra)
K: Çıktı mı?
D: Birazdan!
(Biraz bekler karga dayanamaz!)
K: Çıktı mı?
D: Hayır! Biraz daha açsam daha rahat çıkardı ama estetik açıdan iyi olmaz diye çekindim.
K: Olsun olsun çekinmeyin! Biraz façamız olsun, birşey olmaz!
D: ?????
(İkinci on saniyenin sonunda)
K: Böyle operasyonlar yaparken ne hissediyorsunuz? Ay hastanın canı acıyacak falan diye düşünüyor musunuz?
D: Ben daha önce çocuk cerrahisindeydim bu hiç birşey!!!!
K: Hmmmm!!!! (Çok da anladım!)
D: Geçmiş olsun nur topu gibi bir folikül kistiniz oldu!
K: Ay bakayım! Hmm pek de tipsizmiş! (Tipli kist nasıl oluyor henüz görmedim)

İşte böyle sanırım doktor çenemin bu kadar düşebileceğini tahmin etmedi. Etse bayıltırdı beni eminim. Tek dikişi çaktı! Artık yara izimi gösterecek sırtı açık elbiseler giyebilirim hehehehe!!!!

Herşey bir saat içinde halloldu! Bütün bu tantananın en güzel tarafı ise muhteşem komşum Ekmekçikızın yaptığı tavuk suyuna şehriye çorbasıydı. Eve gelince getirdi. Pek lezizdi doğrusu.
Ellerine sağlık komşum!

7 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Yahu Kargacım çok geçmiş olsun da ben bu folikül kisti yumurtalıkta olur sanırdım, sırtta ne işi varmış keratanın:))
Şimdi sen ameliyathaneyi anlatınca aklıma geldi, 2 yıl önce biopsi için parça aldırmak üzere ben de ameliyathane ortamında iki seksen uzanmıştım masaya. Öncesinde o yeşil ameliyathane önlüğünü giydirdi hastabakıcı bana lakin güney kutbundaki genişlik nedeniyle arkası açık kaldı, tersten bir önlük daha giydirirken hastabakıcı emretti bana: "Biraz zayıfla"
:)))))))

JoA dedi ki...

geçmiş olsun neşeli ve geveze hasta, pardon karga:)) çok çok gülümsedim okurken, ne güzel yazmışsın. çorba da nefis görünüyor. ben de sizin apartmana gelmek istiyorum. hazır ev sahibi de zamn yapmışken, düşünsem mi ne:)

karga'nın günü dedi ki...

Leylak'cım geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkürler! Hastabakıcıya çok güldüm,edepsiz adam! Bir dirhem et bin ayıp örterden haberi yok herhalde! Neyse, bu folikül kistleri her yerde olabiliyormuş. Doktor sırtımda olduğu için alıp almamayı tamamen benim isteğime bırakmıştı. Ama büyümesi devam edeceği için ben aldırmak istedim. Hikaye budur! Sevgiler...

karga'nın günü dedi ki...

Joa, çorba gerçten nefisti! Bizim apartmana gelirsen çok seviniriz. Yanılmıyorsam bir kiralık dairede bulunmakta. Bir düşün istersen. Sevgiler....

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Afiyet olsun façalı kuşum! :))
Çorba şık bir poz vermiş, çanağı sayesinde...
;)

pinarinyolu dedi ki...

Çok geçmiş olsun. Patolojiye fala gerek yoktur umarım... Bu arada çorba çok güzel görünüyor, afiyet olsun ağzım sulandı ofiste :)

karga'nın günü dedi ki...

Pınar, patolojilik bir durum yokmuş, o kadar sorunun içinde onu da sordum ama yazmayı unutmuşum. Çorba pek lezzetliydi gerçekten. Bir gün gelirsen buralara yaptırırım tekrar. Sevgiler...