2 Mart 2010 Salı

herşey iyi olacak mı gerçekten?

Yatağın yanındaki komodinin üstünde bir sürü kitap duruyor ne zamandır. Bir koşu gidip aldığım ama on sayfadan sonra başka birşeyi okumaya başlayıp henüz bitiremediğim, bir sürü kitap. Bitecek hepsi yakında ama şimdi değil. Bu aralar canım sadece Maeve Binchy kitapları okumak istiyor. Ben okumaya, Maeve teyze yazmaya yetişemiyor. Son kitabını birkaç gün önce aldım bugün bitirdim ama hafta sonu kitapçıya uğrasam, eminim yeni bir tane çıkmıştır.
Fındık fıstık gibi giden kitaplardan onun kitapları. Mutlaka her romanda, Pollyanna'nın bile "yuh artık ben bile bu kadar pozitif, iyimser, anlayışlı, yardımsever olamam" diyeceği aşırı iyimser bir karakter, romanın başından beri herkese kötülük saçıp romanın sonunda hidayete eren bir karakter, başından geçen onca zorluk karşısında "olsun bugünlerde geçer, kolları sıvayıp, şükredelim, yola koyulalım" diyerek etrafındaki herkese mutluluk, düzen getirip, hayatları değiştiren bir başka karakter oluyor. Romana kendinizi bir kaptırısanız, çok güzel, eğlenceli bir Hollywood filmi izlermiş gibi oluyor, elinizden bırakamıyorsunuz. En azından ben, bu romanları okurken, romanın geçtiği İrlanda kasabalarında yaşıyormuş, anlatılan kişileri tanıyormuşum gibi geliyor ve kitap bitince hayatımda bir eksiklik varmış, birilerini kaybetmişim gibi geliyor.

Sahiden Maeve teyze'nin anlattığı gibi hayatta herşey yoluna girer mi? Onun yarattığı kahramanlar gibi süper anlayışlı olmak, zorluklara karşı yılmadan, sabırla ve iyi niyetle karşı durmak sadece onun kitaplarına mı özgü?

Ama her ne olursa olsun bu modern zaman Barbara Cartland'ını okumak arada iyi geliyor insana.

Hiç yorum yok: