2025 şovuna başladı.
geçen hafta salı sabahı her zamanki gibi koşmaya stada gittim. antremanımı bitirip arabaya binince sol aynamın kırılmış olduğunu gördüm. "aaaa kim neden yaptı ki böyle bir şeyi? hay allah ya insan dikkat etmez mi arabayı park ederken ya da girip çıkarken; nasıl böyle aynayı kırıp gidiyorlar ama bir not bile bırakmıyorlar?" diye söylene söylene eve kadar gittim. apartmanın önünde karşılaştığım komşularımla "ne oldu? nasıl oldu?" diye konuşunca aslında sol aynamın ve hatta sol sileceğimin sabah altı sularında kimliği belirsiz biri tarafından bile isteye kırılmış olduğu ortaya çıktı. daha önce hiç böyle bir şey başıma gelmediği için ne yapacağımı bilemedim. meğer ilk yapılması gereken polise haber vermekmiş. aradım polisi; durumu izah ettim; dediler "tamam birazdan bir ekip gönderiyoruz". on onbeş dakika sonra ekip (bir kişi) geldi. bir baktım gelen bizim apartman yöneticisinin oğlu. "aaa" dedim "siz polis misiniz?" "evet" dedi "nasıl meydana geldi olay?". biz konuşurken, asansöre inip binerken karşılaştığım donuk suratlı adam, bir baktım benim arabanın fotoğraflarını çekiyor. "pardon" dedim "hayırdır; siz niye benim arabamın fotoğraflarını çekiyorsunuz ki?". "ben de adli şube polisiyim. adım e." haydaa al burdan yak. o sırada telefonuma bir mesaj geldi. "merhaba. ben a. hanım. sabah sizin arabanın parçalarını yerde buldum; iyi misiniz?". ona da anlattım olanı. o da dedi ki "ben istihbarat subayıyım; benim kameralar görüntüleri aldı. şimdi kontrol ediyorum bakalım şahsın yüzü gözüküyor mu?" "oooo" dedim "csı:sakarya" ya taşınmışım da haberim yok. neredeyse apartmandaki her dairenin kriminal bir alanla ilgisi var. apartman bildiğin iyilerle kötüler arasında paylaşılmış. olay vesilesi ile fikir alışverişi yaptığım bütün polis ve askeri komşularımla (araya apartman dedikodularını da karıştırdık tabii) olası şüpheliler listesi yaptık ve öğrendiklerimden bir yaşıma daha girdim. anlatılanlara göre bizim apartmanın giriş katındaki arka dairenin sakini uyuşturucu işinde, karşı apartmanın giriş katındaki (giriş katlarında bir şey var) uzun saçlı iri yarı benim bir grupta şarkı söylediğini sandığım beyefendi ile birlikte çalışmaktaymış. hatta bana "apartmanın köşesinde bekleyen sivil polisleri görmedin mi?" diye sordular da " ne polisi ne sivili...ben sabahları casinoda çalışanlarını görüyorum sadece" dedim.
salı günkü bütün bu çalkantılara ek olarak şüpheli şahıs çarşamba akşamı tekrar bizim apartmanın önünde kameralara takıldı ama bu sefer istihbaratçı komşu boş durmadı; gelen istihbaratı değerlendirdi ve şahsı apartmanın önünde yüzü kameralara dönük olacak şekilde konuşturmayı başardı. elde edilen yeni kamera kayıtları ile cuma günü şahsı yakaladılar. hepimizin ve benim dahi bu kişinin benimle bir husumeti olabileceği yönündeki iddia boşa düştü. zira bu şahıs başkası ile olan husumeti ile ilgili olarak o şahsa zarar vermek isterken arabaları karıştırmış. neyse "cana geleceğine mala gelsin, verilmiş sadakamız varmış" diye diye bu olayı da atlattık ama itiraf edeyim biraz korktum.
en ufak bir olayın bile dalga dalga yayıldığı güzide adamızda tabii ki benim olay da sosyal medyada yerini almış. durduk yerde isimsiz ünlü oldum :ppp
2 yorum:
Geçmiş olsun komşucuğum, ne işler ne işler...
Neyse hal yoluna girmiş olay. :)
teşekkür ederim komşucum...durduk yerde işler çıktı başıma ama neyse bir sürü şey öğrendik yine :))
Yorum Gönder