27 Ağustos 2013 Salı

zor

 
Son altı aydır halet-i ruhiyemi yansıtan en iyi resim Munch'un "Çığlık" adlı tablosu. Aynen böyle sessiz çığlıklar atıyorum. Dünya ve tabii ki ülkemde akıl almaz şeyler oluyor ve yaşamak bana çok zor geliyor. Her sabah gazeteyi açtığımda bin türlü felaket haberi, doğa katliamı, sistem fiyaskosu... Her şeyin sonu geldi bence. Dünyanın düzeni değişiyor ve bu değişen düzende ipin ucunu kaçırdılar, kimse değişen olayları kontrol edemiyor; sıkıştıkları yerlerde savaş çıkarıyorlar. Şimdi kapıda Suriye'ye müdahele var. Bu doğrudan bizi de etkileyecek kaçar mı? Tepemize bir kimyasal silah yemeden akıllanmayacağız. Nerelere kaçalım? Ne yapalım? Bilmiyorum. Gidişat iyi değil.
Dolar ikiyi geçmek üzereyken, ekonomi çok iyi; "Halkımızın dolar borcu yok; bu yüzden endişelenecek bir şey yok!" derken, o vatandaşların çalıştığı kurumların dolar borcu olabileceği (nitekim dolar borcu olan kurumlar bunlar) ve bu kurumların sıkışıp, işten çıkarmalara gidebileceği ihtimalini aklının ucuna getirmeyen aptal bir ekonomi Bakanı ve onun gibi sakat mantıklı, cahil, doğa katili bir hükümet ile geleceğimiz ne olacak ki. İlla bizi bir savaşa sokup rahatlayacak, rant uğruna gözlerine kestirdikleri (3.köprü + ODTÜ ormanları + kıyılar) yerlerde doğa katliamı yapacak ve her zaman her koşulda haklı olan anti demokratik bir yönetim anlayışı insana ne kadar güven verebilir.
Kendimi sıkışmış, umutsuz ve çaresiz hissediyorum. Alıp başımı kaçasım var, nereye gideceksem!!!

Hiç yorum yok: