9 Nisan 2024 Salı

yhn 15 / update

 



*üç senedir zihnim master dersleri ve tez ile meşgul olduğundan şubat itibarı ile bu meşguliyet sona erince kendime gelemedim. mart ayını otomatik pilotta geçirdim desem yalan olmaz. sürekli kafamda bir ses "yapman gereken bir şey yok mu? sen hayırdır niye burada oturuyorsun?" diye habire beni dürtüp duran ses bir türlü susmadı. bu bayram tatili iyi geldi; gerçekten boş boş durup, tavana bakıp sadece kendimi update edip; dönüşte bitmesine 26 gün kalmış olan dönemi kazasız belasız tamamlamayı hedefliyorum.

*baharın gelişi ile bizim orada doğa resmen delirdi. o kıbrıs mimozaları meğer tüm kıbrıs'ı kuşatıyormuş. her yer sarı sarı top top çiçekli ağaçlarla dolu. bir de -herhalde geçen sene kafam taşınma telaşı vs. ile çok meşgul olduğundan farketmediğim- erguvanlar her yerde. bay nohut'u gezdirdiğim ilkokulun bahçesinde meğer koskocaman bir erguvan ağacı varmış (bknz: yukarıdaki fotoğraf)

* nohut bey'i sabah 05:30 gibi gezdirmeye çıkarıyorum. bütün şehri restoran kapatmak misali sadece kendim için kapatmışım gibi, kuş seslerini, nohut bey'in pati seslerini dinleyerek, portakal, limon ağaçları kokularını içime çekip, deli gibi açmış erguvanlara, badem ağaçlarına, erik ağaçlarına baka baka yürüyüp;  "teşekkürler tanrım ellerine sağlık, dünya pek güzel olmuş" diye diye dolaşmak bahar sabahı rutinim oldu mart ortasından beri. bayram tatilinden dönünce jakaranda'lar da açmış olacak; muhteşem bir bahar ve yaz bizi bekliyor kesin bilgi. 

* daha önce oldukça amatör bir şekilde başladığım koşu macerama; aralık itibarı ile oldukça ciddi; haftada altı antreman yapmak suretiyle geri döndüm. murakami gibi hem koşucu hem de roman yazarı olamam ama şu ömrü hayatımda koşabildiğim kadar tam marathon, bir yarım triathlon bir de tam triathlon yapıp bir kere de open water'da yüzersem çok harika olacak. istedikten sonra her şey mümkün değil mi ama öncelikle haftaya long beach iskele marathonunda iyi bir derece yapabileyim (kendi çapımda tabii; yoksa kürsü falan hedeflemiyorum). 

*bütün dünya 8 nisan güneş tutulması'nın sonuçlarına kilitlendi. bakalım altı ay içinde neler olacak, neler göreceğiz. biraz heyecan biraz da gergin bekliyorum bu sonuçları.

 


*yarın anneannemsiz ilk bayram. kalabalık bayramlarımızdan geriye bir şey kalmadı. annem, ben ve kardeşim, kaç gündür birbirimize bakıp "e napıyoruz şimdi bu bayram?" diye durup durup soruyoruz. alışmamız gereken yeni bir hayat var önümüzde. zaman bunun için değil mi zaten; dayanma gücü veren, sabrı öğreten zaman. 

4 yorum:

Sadece C. dedi ki...

bir kıbrıs kaçamağı yapmak geçti içimden, tam mevsimi gibi anlattıklarından.. sabah 5.30, güneşli bir iklimde günün en güzel saatleri değil mi ama?!
Anneannesizlik bugün iki damla gözyaşı oldu aktı benden de..... mekanları cennet olsun sevgili Karga :/

karga'nın günü dedi ki...

Ah ne güzel olur minik bir Kıbrıs kaçamağı yapsan...ne zaman istersen beklerim sevgili C.'ciğim. :)))

Zelda Capulet dedi ki...

50 yaşımı Kıbrıs'ta karşılamıştım. Nefis bir baharı var. Çocukluğumun Antalya'sı gibiydi. Ahhh ananesizlik. Çocukluğun tamamen yitirildiği an sanki onların kaybıyla geliyor.

Adsız dedi ki...

Karga neden gak demiyor? 😉🫠