büyük güne saatler kaldı....çok gerginim çünkü sunumda şahane saçmalayabilirim çünkü birinci masterımın sunumunda jüri üyelerinden birini tezimi kendisine önceden göndermeme rağmen, okumadığı ve düzeltmem gereken, yanlış olduğunu düşündüğü yerleri bana önceden bildirmediği için -bence haksız ve gereksiz- bir mini sinir krizi eşliğinde; "böyle şeyleri nasıl yazabildiniz, yanlış bunlar" diye avaz avaz bağırıp, beni bir güzel demoralize edecek kadar delirtmeyi, diğerini de "vay efendim, tez sunumuna niye börek çörek getirmediniz?" diye başlayan ve "eğer akademik camiada çalışmalarınıza devam etmeyecekseniz, tezinizi kabul ederim" şeklinde devam eden bir tehditle sonuçlanan bir dizi saçmalamayı söyleyebilecek kadar şuursuzlaştırmayı başarabilmiş ve "daha da akademinin bırak kapısını, kenarından köşesinden önünden arkasından dolananı eşşek tepsin" diyerek kendimi bu ortamlardan uzak tutup güllük gülistanlık bir hayat sürerken, üç yıl önce -herhalde pandeminin olacağı malum oldu- (genelde aptallara malum olur; bakınız şekil 1A) canım sıkılmasın diye kendime ikinci bir tez meşgalesi yaratmıştım. bakalım bu maceranın sonu çarşamba günü nasıl sonuçlanacak. kimi neden ne şekilde delirtebileceğim. azzzzz sooonnnnrraaaa.