12 Ocak 2016 Salı

bulantı

"Biz ölmüşüz," dedi Winston.
"Biz ölmüşüz," diye yineledi Julia, görev bilircesine.
"Siz ölmüşsünüz," deyiverdi arkalarından acımasız bir ses.

George Orwell - 1984

Bu yazı aslında haftasonu yapılan Kıbrıs kaçamağından elde, hafızada ve akılda kalan gözlemlerin, yorumların yazısı olacaktı ama yine güzel, artık iyice yalnız ve lunaparktaki korku tünellerinden birine dönüşen ülkemde bir canlı bombanın kendini patlatacağı tuttu. Hakikaten hepimiz bir korku tünelinin içinde yaşıyoruz nicedir. Hani o korku tünellerinde tren köşeyi döndüğünde ya da karanlıkta ilerlerken karşınıza aniden bir ceset çıkar ya işte yaşadığımız bu topraklar üzerinde de yolda yürürken yanınızdaki eşiniz, dostunuz, kardeşiniz, hiç tanımadığınız biri veya siz aniden bir cesede dönüşebilirsiniz. Artık böyle bir şeyin neden, niçin, ne zaman, nerede geleceğinin işareti yok. Çok bilinmeyenli denklemler zamanında yaşıyoruz; içimiz sıkıntılı, böğrümüzde taşlarla ve sürekli bir suçluluk duygusuyla.
Geçen gün bilindiği üzre sabahın kör karanlığında yine ayaktayken, saniye farkıyla elektrik kesintisine yakalanmadan asansörden inip eve girince elektrik olmadığını farkettiğimde yaşadığım dehşeti bir aydan fazla bir süredir doğuda, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de yaşıyorlar. Benim iki saniyede mum, fener vs ile idare edebileceğim bir sıkıntıyı onlar günlerdir çekmekte. Bu aklıma gelince yaşadığım suçluluk duygusu benim yüreğimi sıkıştıran ya da sadece "burada çocuklar ölüyor!" farkında mısınız diye doğal olarak isyan eden birinin terörist ilan edilip "ama o da yanlış yaptı (bkz. Ertuğrul Özkök bugünkü yazısı)" diye yazılar yazıldığı zaman "peki sen ne yapıyorsun kardeşim, çocuklar, kadınlar, masumlar oralarda ölürken" denmemesi benim tepemi attıran veya zamanında kendi çıkarları için elin ruh hastalarını bu toprakların her yerine dağıtan zihniyetin yine bu topraklarda tam dört katliam yapan bu ruh hastaları guruhunu hala durdurmaması (aslında durdurulmak istenmemesi) benim beynimi uyuşturan, midemi bulandıran.
Belki de giderek bu cinnetin içinde acı çekmekten giderek kaybolan / kaybolacak ruhlarımız durup durup beni ağlatan.

Hiç yorum yok: