30 Aralık 2024 Pazartesi

kılavuz


her sene sonunda yaptığım "sene sonu muhasebesini" bu sene tüm geçmişim üzerinden yapınca gördüm ki bütün beklemediğim yerlerden yediğim gollerde hep kendimi suçlamış; yeterince güzel, yeterince akıllı, yeterince entellektüel, yeterince uzun, yeterince zayıf, yeterince karizmatik, yeterince zeki, yeterince
komik, yeterince şöyle, yeterince böyle olmadığım için hep bana doksandan golleri çaktıklarına inanmış ve kendimi yiyip bitirmişim ama bu sene şunu gördüm: "kardeşim malzeme bu; yaptıklarım yapacaklarımın teminatı. geliştirmeye açık alanlar var (kimde yok ki) ama bunlar geçinmeye gönlü olan için bir engel değil." 

yıllar önce tek bir kez hamile kaldığımda ve bebeği 12.haftada kaybettiğimde, doktorum bana durumu şöyle açıklamıştı: "bir trafik kazası gibi düşün bunu. hiç istemediğin ve beklemediğin bir şey oldu." işte şimdi biz de (türlü çeşit sebeplerden yalnız kalanlar) hiç istemediğimiz ve beklemediğimiz farklı farklı duygusal trafik kazaları geçirdiğimiz için yalnız kalmış, kendimizi değersiz hissettirilmiş, aptal yerine konmuş, yarı yolda bırakılmış, günah keçisi durumuna sokulmuş ve çok büyük hayal kırıklıkları yaşamış olabiliriz ama maalesef bu hayatta "küstüm ben oynamıyorum" diyerek oyundan çıkıp, mızıkçılık yapma hakkımızı kullanamıyoruz ya da "çok yoruldum, üstesinden gelemiyorum, tekrar iyi hissedinceye kadar bir süre şu köşede moleküllerime ayrılıp, beklemek istiyorum" deme hakkımız yok. mecburen her allahın günü uyanıp, bir gayret kalkıp, kendimizi hayata karışmaya zorluyoruz. hal böyle olunca ve yılın en güzel (çünkü her yere ışıklar asıyorlar ve o ışıl ışıl görüntü beni çok mutlu ediyor) ve de biz yalnızlar için en hüzünlü dönemi geldiği için bu yılı da yalnız kapatanlar için "yılbaşını ve muhtemel günleri, ayları ve dahi yılları yalnız geçirecekler için hayatta kalma kılavuzu" yazayım diye düşündüm son bir kaç gündür. hatta üç dört madde bile geçirdim aklımdan ama sonra hepsi çok saçma sapan geldi. ancak geçen gün -bence modern çağın bible'ı- instagram'da pat diye karşıma bir cümle çıkınca dedim ki işte tek maddelik kılavuzum hazır. cümle şu: "sizin değerinizi görmeyenlere, değerinizi göstermeye çabalamayın." bu kadar doğru sözün üstüne diyecek bir şey yok. ne yaparsanız yapın, ne kadar iyi niyetli olursanız olun, ne kadar karşınızdaki insanın gözünün içine bakarsanız bakın bazen işler bizim istediğimiz gibi olmuyor. maalesef olanı olduğu gibi kabul etmek, sırf yalnız kalmayayım diye birilerinin bizi paspas etmesine izin vermemek ya da etrafımızda bizim değerimizi bilmeyecek potansiyel insanlara prim vermemek ve kuyruğumuzu hep dik tutup, asla bacaklarımızın arasına sıkıştırmamak lazım çünkü "life is not fair (hayat adil değil)."

uzun lafın kısası; noel baba'dan tek dileğim bu yeni yılda ve tüm yeni yıllarda etrafımızın kıymet bilen insanlarla çevrilecek kadar şanslı olabilmemiz. gerisi zaten gelir.  


11 Aralık 2024 Çarşamba

deve


 deve'ye sormuşlar "sırtın neden eğri?" diye; o da "her işimi kendim yaparım da ondan" demiş. benimki de o misal. baktım şu "ev" meselesinde tek başımayım, tavana bakıp bakıp uzun uzun düşündüğüm günler ve saatlerin sonunda dedim ki "ben de her zaman yaptığım gibi kendi kendimin evi olurum; başımı soktuğum, çatısının altında çoluk çocuk kaldığım yeri içime sinen bir ev haline getiririm". önce mutfak dolaplarını boyama planı diye başlayan olay bütün evin, kapıların hatta kapı kollarının, en sonunda ise mutfak dolaplarının boyanmasına kadar geldi. 


toz toprak içinde, evin her yerine herkesin ayakkabılarla girip çıktığı on günlük sürecin sonunda detaylı bir temizliğe giriştim. elimde bez, dizlerimin üstünde o derzlerin aralarını temizledikçe bana bir rahatlama geldi. o yerleri sildikçe her şeyi sildim; duvarlar boyandıkça her şeyin üstü boyanmış, eskiye dair hiçbir şey kalmamış gibi oldu. kirler temizlendikçe ben arındım. pek de iyi oldu. yeni yıl öncesi hem mental hem fiziksel dip bucak kış temizliği yapmış oldum refaha erdim. 


şimdi ferah feza evimde (hala perdeleri bekliyorum ama) gelecek için çılgın hayaller kurmakla meşgulum.