Karantina günleri sağolsun rutin hayatımızı daha da rutinleştirdiler. Tek eğlencemiz artık bilinçaltımızın bize bir kıyağı mı desem ne desem bilemediğim uyurken gördüğümüz renkli sinemaskop rüyalar. Uzun zamandır rüya görmeyen ben bile James Bond filmlerini aratmayacak maceralarla dolu, Almadovar filmlerinin karakterleri gibi enteresan karakterlerin başrolde olduğu rüyalar görmeye başladım; hayır olsun inşallah. Ama dün akşam gördüğüm rüya absürdlükte birinci geldi.
Birisiyle buluşacakmışım ve bu birisi Alper Saldıran'mış. Hani şu Kürk Mantolu Madonna'nın tiyatro oyunununda Raif bey'in gençliğini canlandıran oyuncu. Ama rüyanın absürd tarafı Alper Saldıran ile buluşacak olmam değil, onu bana makyaj yapması. Oturtuyor bir güzel beni karşısına gözlerimin üstüne beyaz simli far sürüyor (bunu neden böyle gördüm biliyorum: son zamanlarda instagram'da Mücbir Sebepler izliyorum ve orada Yıldız Tilbe gözlerinin etrafına beyaz kireç gibi göz farı sürüp, ayna karşısında abuk subuklamıştı ve ona çok gülmüştüm. Gülme komşuna gelir başına. Karma is a bitch.) Neyse ki Alper bey'ciğim insaflıydı benim beyaz krem arası göz farı, Yıldız Tilbe'nin ki gibi değildi. Ardından da portakal rengi, kavuniçi garip bir renkte ruj sürüyor bana. Böyle dudaklarımı gerdiriyor ve bir güzel taşırmadan ruju sürüyor. Rüyada bile olsa kafam çalışıyor ve şöyle düşünüyorum: "Bu renk bana hiç gitmez ki. Ruhsuz gösterecek beni ama silmek de ayıp olacak şimdi." Ancak rujumu sürdükten sonra Alper Saldıran, "bıyıkların çıkmış" demeseydi, ilk buluşmamızda beni nereye götürdüğünü görebilirdim ama "bıyık" lafını duyunca rüyamda hışımla aynayı elime alıp bakıyorum ve ne görüyorum: hakkaten çıkmış bıyıklarım. Allahım Skandal!!!! yer yarılsın da içine gireyim. Alper Saldıran'nın karşısında bildiğin "dans grubum var, bize katılmak ister misin" diye bıyıklarını buran Nuri Alço bıyıkları gibi burulacak kıvama gelmiş bıyıklarımla oturmuşum. Bilinçaltım bile bu skandala dayanamayıp beni uyandırdı. Umarım bu akşam Alper bey'ciğim ile rüyalarımda gönül rahatlığı ile tekrar buluşup (zira bıyık işi halloldu; itina ile yok edildi hepsi) nereye gittiğimizi ya da gideceğimizi görebilirim.