14 Eylül 2011 Çarşamba

yanık

Sağ kolumu yine fırına kurban verdim. Dirseğimin üzerinde şöyle ceviz büyüklüğünde bir yanık izi var. Düşen masanın morarttığı yerin epey üzerinde, tencere yanığının hemen sağında. Sağ kolumla zorum var benim anlaşıldı.
Dün yanık koluma yumurta beyazı sürerken birden hayatın bir yanıktan ya da kesikten pek de farklı olmadığını düşündüm. Hiçbirşey yokken herşey yolundayken hayatta insan yaşadığı rutinden başka birşeyin farkında olmuyor. Ancak rüzgar tersine esmeye başlayıp toz duman olunca hayatımızda herşey o soruna kitleniyor. Vücutta da öyle işte; bir yara ya da kesik olmadığı zaman hiç elin ayağın parmakların vs.nin farkında oluyor muyuz? Yoo dikkat bile etmiyoruz organlarımıza. Ama ne zaman bir yerimiz yaralansa orası zayıf noktamız oluyor. Ona göre dikkat ediyoruz hareketlerimize ve zaman geçip de o yara iyileşene kadar bu böyle devam ediyor. Hayatta da öyle zaman geçip sular duruluncaya kadar bir yerler kanıyor ya da dokununca acıyor. Sadece sabredip yaranın kabuk tutmasını beklemek lazım. O zaman yine herşey eskisi gibi olacak, yine sadece o belli rutinimizde yaşayacağız ve yine yanıklarımıza yumurta sarısı sürüp, onlardan öğrendiklerimizi cebimize atıp yolumuza devam edeceğiz.  

3 yorum:

  1. Komşum komşum,
    Harika bir metafor düşündürmüş, yanığın sana.
    Çok geçmiş olsun, tez zmanda iyileşsin kolun, izi hiç kalmasın.
    Vee, artık bi görüşsek diyorum, özledim zira.
    :))

    YanıtlaSil
  2. İlerledikçe yaş ne yanıklar olacak ruhda, dumanlar tütecek kalbin ocağından....

    ben de gönül çektim eskiden
    yandı hayatım bu sevgiden
    anladım ki bir aşka bedel
    gençliğimmiş elimden giden

    önünde ben geldim de dize
    yar olmadı bu kimse bize
    en nihayet düşüp can verdim
    gözündeki yeşil denize

    sarmadımsa da belden, geçmedim bu emelden
    bir hazin maceradır onu aldılar elden
    başkasına yâr oldu, eller bahtiyâr oldu
    gönlüm hep baştan başa viran bir diyâr oldu

    mazi kalbimde bir yaradır
    bahtım saçlarımdan karadır
    beni zaman zaman ağlatan
    işte bu hazin hatıradır
    ne göğsünde uyuttu beni
    ne bûseyle avuttu beni
    geçti ardından uzun yıllar
    o kadın da unuttu beni

    sarmadımsa da belden, geçmedim bu emelden
    bir hazin maceradır onu aldılar elden
    başkasına yâr oldu, eller bahtiyâr oldu
    gönlüm hep baştan başa viran bir diyâr oldu


    ..........Necdet Rüştü Efe Tara..

    YanıtlaSil
  3. Zafer beyciğim yine yeniden pek güzel bir yorum yazmışsınız. Elinize sağlık. Yazan şairinde eline, diline, yüreğine, kalemine sağlık. Sevgiler...

    YanıtlaSil