14 Ocak 2016 Perşembe

bilge

bilge kişilerin ne zaman karşınıza çıkacağı pek belli olmuyor. en azından alınlarında "ben bilgeyim" diye yanıp sönen neon tabela yok.
salı günü post pms sonrası bir durumda olduğumdan mıdır nedir dokunsan ağlayacak bir ruh hali içerisindeydim. hatta günün büyük bir kısmını gözlerim dolu dolu geçirdim (sorsan nedeni hem var hem yok). bu ruh hali içerisinde akşam veterinere gittik Köfte bey ve Misket ile. zaten varsa bir sıkıntın en iyisi benim veterinere gitmek. orada o kadar çok bekliyorsun ki bu esnada ya kendi içine dönüp bir iç hesaplaşmaya girer nirvanadan çıkarsın ya da etrafta bulunan değişik bir sürü insana dalar, onlarla sohbet ederken kendi derdini unutursun. sıra bize gelip  kontrolümüzü olduktan sonra hesap öderken, benim veterinerle üç beş muhabbet ettik. şimdi konu nereden oraya geldi bilmiyorum, dedim ki; "çok ama çok istediğiniz bir şey olmadığında ne yaptınız?". "olmamışsa olmamıştır." dedi Karadeniz aksanıyla. zaten uzun beyaz saçları var. bir an Gandalf'ı gördüm sanki karşımda. "sen elinden geleni yaptın mı?" diye sordu bana. "evet, hem de çok" dedim. "iyi o zaman" dedi. "git bir demli çay iç açık havada, sonra da ceketini al, yoluna git". gözlerim yaşlı bakakaldım ona. "insanlar" dedi " hep olmuşa üzülüyor, hiç geleceğe üzülen var mı? yok. olana ya da isteyip de olmayana üzülmenin anlamı yok. olan olmuş bitmiş, düzeltebilecek misin? hayır. o zaman yola devam."

Öyle işte, kırıkları toparlayıp yola devam.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yakın zamanda bir film (Casuslar Köprüsü) izledim.Qrda avukatı, yakalanan rus casusa nasıl ceza alacağını belki elektrikli sandalyede idam edileceğini anlatıyor.Ama adamın yüzünde hiç bir ifade yok.Avukat şaşırıyor bu duruma ve soruyor ''Hiç mi korkmuyorsun?''Adam kısa bir süre düşünüyor ''Faydası? olur mu? '' diyor.Bu replik filmde bi kaç kere geçiyor.Çok hoşuma gitmişti..Aysel G.