2 Haziran 2015 Salı

istanbul'dan hugh geçti

Siz bu satırları okuduğunuz da Hugh çoktan bu diyarlardan gitmiş olacak. Cumartesi, pazar ve pazartesi akşamı onu izleyen hele de ön sıralardan izleyen talihlilerinin ağzına bir parmak bal çalıp, bize gerçek bir starın ne olduğunu gösterdi. Hugh'cuğum hem dans etti, hem şarkı söyledi, hem bir müzik aleti çaldı hem de stand up yaptı.

Hugh Jackman gösterisine aylar önce bilet almış ancak ses tellerinin rahatsızlığından dolayı bize sıra gelmeden, gösterileri iptal edilmişti. Biz de elimizde biletler, melül melül baka kalmıştık. Neyse gerçek bir profesyonel olduğunu gösteren canım Hugh, geri döndü ve üç gösteri ile hepimizden özür diledi. 
Stand upvari gösterisine eşine duyduğu sevgiyi anlatarak başladı ve salonu dolduran bilumum hanım seyirci, biraz imrenmeyle biraz kıskançlıkla iç geçirerek böyle bir adamla evli olmanın ne muhteşem bir şey olduğu hayali ile mest bir şekilde Hugh'un şarkısını dinledi. 
Gönlümüzün Wolverine'i, İstanbul'da geçirdiği sayılı gün içersinde aval aval tarihi ve turistik yerleri gezmemiş. Türk kültürü ile ilgili bir çok detayı öğrenmiş ve en önemlisi aklında tutup gösterisinin bir parçası haline getirmiş. Mesela ilk şarkının ardından nazar değmesin diye sahnedeki tahtalara vurdu, Türk kahvesi içip sahnede fal bile baktırdı. 


Velhasıl geceden çıkarttığım kıssadan hisse notlar şunlar:
*Hollywood starı olmak için sadece süper bir vücut, karizma ve yakışıklılık yetmiyor. Rol yeteneğinin yanı sıra şarkı söylemek ve dans etmek dahil bir çok marifetinizin olması ve bunlarda da gerçekten iyi olmanız gerekiyor. 
* Hugh söyledi, ben onun elçisiyim: 'Mutlu bir eş mutlu bir yuva!' Yani eğer eşiniz (bu eş hanım tarafı oluyor, beyler zaten hep mutlu) mutlu ise, siz de mutlu olursunuz ve evliliğiniz mutlu mesut yıllarca devam eder.
* Haftasonu araba ile karşıya geçmeyi düşünüyorsanız ya aklınızı peynir ekmekle yemişsiniz ya da eziyet çekmekten zevk alan bir mazoşist siniz. Hafta sonu karşıya geçmek için bilumum toplu ya da topsuz taşıma araçlarını kullanın. Biz araba ile geçmek gafletin de bulunup, hayatımızın iki saatini yolda harcadık. 
* Hollywood starı da olsan, dünya seni tanısa da alçakgönüllü olacaksın. Sempatik ve cana yakın olmak seni bir kere daha gönüllerin kralı yapar. 
* Topuklu ayakkabı ile uzun yolda araba kullanmayacaksınız. Ha kullanırım diyorsanız amuda kalkıp yürümeyi bileceksiniz. Benim gibi bir şaşkalozsanız trafikte dur kalk yapmaktan ayaklarınız şişer, topuklu ayakkabı ayaklarınızı mahveder ve gösteri merkezine geldiğinizde de yürümekte zorlanıp, "keşke amuda kalkıp yürümeyi becerebilseydim" diye kendinizi yer ve havalı yürümek şöyle dursun ördek gibi paytak paytak yürüyerek kendinizi güldürürsünüz. Gece bitip eve dönerken de ayakkabıları fırlatıp arabayı çıplak ayakla kullanırsınız. 
* Böyle gecelerde benim gibi yanınızda profesyonel bir fotoğrafçı getirirseniz, böyle güzel fotoğraflarla blog postunuzu süslersiniz. Canım Arzu Ateş, senle eğlenmek çok keyifli.  

1 yorum:

Sittirella dedi ki...

X-Man manyaklığım Cekmın abinin Wolverine karakterine can vermesiyle başlamıştır. Çok severim çirkin enişteyi :)))
Enişte diyorum çünkü bi' çok arkadaşım resmen "aşık" adama, eheh
Negzel, dünya gözüyle gördün, izledin, darısı başıma diyeyim.
(Darısı başıma derken, Cekmın abiyi değil, benim aşık olduğum herifi sahnede izleyebilme ve hatta sahne sonrası tenhada kıstırma gibi zapukça heveslerim var :))) eheheheh )