2 Kasım 2012 Cuma

sıkışık

Bu aralar kendimi çok sıkışık hissediyorum. Yok öyle iş güç sıkışıklığı değil, o zaten hep var. 'To do list'lerin sonu gelmiyor, bu duruma bünye alışık da son zamanlarda etrafımda olup bitenler ruhumu daraltıyor. Kardeşimin işten ayrılışı bundan dolayı her telefonda annemin hezeyanlarına maruz kalışım, hükümetin akıl almaz saçmalamaları ve bundan direk olmasa bile dolaylı yoldan etkileniyor olmam, her televizyon açışta allahın rantçısı bir salağın 'yok bu değil, bu da değil, bu hiç olmaz' diye diye koskoca ormanları katledecek olmasına ve koskoca ülkede de bunu durduracak kimsenin olmamasına, ağaçsız kalmanın sonucu olarak meydana gelecek iklim değişikliklerine, orada yok olacak tabiata, canlılara karşı hiç birşey yapamayacak olmanın çaresizliğine sıkılıyorum Hatta lafta yemekle uğraşmasını seven bir insanken vakitsizlikten sıradan abuk subuk yemekler yapıyor olmam bile şu aralar canımı sıkıyor. Ve dahası bu kadar saçmalayan bir ülkede ve hatta böyle bir dünyada yaşıyor olmak, istediğin zaman kaçamayacak olma hali beni sıkıştıran. Hep derim ya keşke bir süre atomlarımıza ayrılıp bir kenarda dursak, rahatlayınca tekrar bir araya gelsek. Ne iyi olurdu.

1 yorum:

Defne Soysal dedi ki...

Nötrino olsak yani sesten hızlı gidip gelsek hiçbir engel tanımadan aklın ve bilimimn sınırlarını aşıp doğanın gerçeklerini keşfe çıksak ne güzel olurdu.