19 Haziran 2012 Salı

kahvaltı


Kahvaltı önemli bir öğünümüz, atlamayalım efenim. Mesela benim gibi ruh hali midesiyle direk bağlantılı takıntılı kişiler mutlaka ve mutlaka sabahları kahvaltı etmeliler. Kendi üzerimde yaptığım sayısız deneylerin bir bölümü kahvaltı ile ilgilidir. Çeşit çeşit kahvaltının bünyem üzerinde olan etkisini test ediyorum yıllardır. Normalde haftaiçi uygun bir zaman diliminde kalkıp, kendime yağlı ballı reçelli bir kahvaltı mutlaka hazırlayıp, iki bardak çayımı içmeden evden çıkmamaya çalışıyorum. Ama bazen uyku daha tatlı geliyor ve kendime farklı kahvaltı şekilleri buluyorum. Buluyorum da bunlar beni pek kesmiyor. Mesela iki poğaça ve çay ile yaptığım kahvaltılar hem bir saat sonra fena halde acıkmama hem midemin deli gibi yanmasına hem de deli gibi selilüt sahibi olmama yol açıyorlar. O yüzden uzun zamandır poğaça yemiyorum. Diyet kola, kaşar ve simit kahvaltısı, yine uykuya yenik düştüğüm, ofise koşturarak gittiğim zamanların ofis kahvaltısı. Hem tok tutuyor hem de lezzetli. Böyle bir kahvaltı ettiğimde keyfim pek bir yerinde oluyor. Ama en kral kahvaltılar pazar kahvaltıları; genelde değil hemen hemen her pazar kahvaltısını kardeşceğizimle birlikte yaptığımdan ve onun da her pazar kahvaltıya mutlaka değişik birşeyler yapmasından (itiraf ediyorum, adam mutfakta gerçekten iyi. Hem yaratıcı -akla gelmeyecek malzemelerle tost ve omlet yapıyor- hem pratik. shame on me! vallahi) dolayı uzun ve keyifli pazar kahvaltılarının yerini hiçbirşey tutmuyor.
Bazen mesela bu sabah olduğu gibi uyduruk, yalapşalap yapılmış tost ile yapılan kahvaltılar bünyemde ağır tahribata yol açıyor. Sabah yine uykuya yenildim, saati 07:15'ten 07:30'a kurdum. Hal böyle olunca reçelli, yağlı ballı kahvaltımı yapamadım. Evde yine ekmek kıtlığı başgösterdiğinden bulduğum dört dilim ile minnak tostlar yaptım kendime sonra ofise yürürken, yol üzerindeki okul büfesindeki simitleri gördüm. 'Bu tostlar beni tutmaz, bir tane simit alayım' dedim. Meğer yanımışım, tostlar tuttu, simitten az biraz kemirdim. Şimdi yarısı masamın üstünde. Çay yerine içtiğim Nestea mideme dokundu ve birazdan midem yanacak galiba. Ne doymuş ne de doymamış gibi hissediyorum kendimi. Ofiste çay yaptılar, içtim ama o da güzel değildi. Yaw uzun lafın kısası aptal bir kahvaltı yaptım ruh halim psikopata bağlamış halde, canım fena sıkkın!

2 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bize gel komşu!
:)

Vladimir dedi ki...

Vakitsizlikten kahvaltılarımız hep geçiştirme halinde :(