7 Şubat 2012 Salı

herşey İstanbul kadınları için

Sabah sabah rujumu bulamadım. Rujsuz çıkmam abi! Zaten rujdan başka da birşey sürmüyorum ki ben yüzüme. Bir tomar ruj var, beğenip almışım ama yok illa o olacak. Takıntılı karga! Beni gidi beni! Sabah güzellik!!!!!! malzemelerimi karıştırırken, aradığım rujdan başka herşeyi buldum. Çeşit çeşit göz farı, farklı boylarda fırçalar, rimeller, allıklar. E be karga! almışsın kızım bunları sürsene. Ne diye o kutuların içinde duruyorlar bilmem. Artık gidilecek düğün falan da kalmadı, nerde ne zaman sürücem ben bunları.
Dün uzun bir süredir veletin evine derse giderken önünden geçtiğim, beyaz gömlekli -erkek deyişi ile- taş gibi hatunların sinir bozucu bir şekilde arz-ı endam ettikleri artık güzellik salonu mu Victoria's Secret Bahariye Şubesi mi anlamadığım yere girdim. "Cilt bakımı yaptırmak istiyorum!" dedim ama amacım farklıydı. İşin sırrını öğrenicem; soru şu: bu kızların güzelliğinin kaynağı nedir? Öyle kliniğin vitrininin önünde salınıp salınıp bir nevi reklam mı yapıyorlar: "buraya gelip cilt bakımı yaptırırsanız, aha bizim gibi olursunuz! Bakınız şekil bir a, bir b, bir c!"
İşin sırrını öğrenmeyi kafama koyduğum için daha geçen gün farklı bir yöntem deneyip, bu kliniğin tam karşısındaki mantıcıda, mantı yemiştim. Tam kliniğe bakan masaya oturup, bir yandan mantıyı kaşıkladım, bir yandan kliniğe baktım, nedir ne değildir diye. Ama bu yöntem işe yaramadı, üstelik mantının hamuru mu kıyması mı, nesi artık bilmiyorum midemi yaktı fena halde. Mahvoldum. Bu sefer işi sıkıya aldım, İstanbul kadınları için bir nevi kendimi feda ettim. girdim klinikten içeri.
Ben sadece cilt bakımının fiyatını öğrenip, biraz etrafı kolaçan edip, çıkacaktım. "Cilt bakımı kem küm!" ettim, "buyrun burdan!" dediler. Bana bir oda gösterdiler. "Şimdi mi?" dedim. (Ya bazen ağzımla beynim arasındaki koordinasyon bozuluveriyor. Aklımdaki düşünceler pat diye kaçıveriyor ağzımdan. Yakalayamıyorum.) "Hayır!" dediler. "Şimdi sizi bilgilendireceğiz." "Ha!" dedim. İyi iyi amacıma doğru emin adımlarla ilerliyordum işte ne güzel. Odada geçti bir hanım kızcağız karşıma, "Yüzünüzde pudra var galiba?" dedi. "Yoooo" dedim. "Hiçbirşey yok!". "Hmmm" dedi. (Bir sıfır öndeyim!Hahahahah! Yaaa ben sizin pudralı manken kızlarınızdan değilim bacım!" -demedim tabii) Sonrasında hangi bakım ürünlerini kullandığım falan filan gibi bilindik geyikler. Ben klasik kaşlarımı kaldırmış dinliyorum onu, kız konuyu uzattıkça uzatıyor sonra bir ara döndü, "sizin botoks yaptırmanız gerek alnınıza!" dedi. "Oha yok artık çüş!" diyecektim, bu sefer beynim ağzımı yakaladı, "Bu yaşta mı!!!!" dedim, yarı çığlık yarı kahkaha dolu bir sesle, "botokslu ben" pek bir komiğime gitti. Böyle bir seçeneği daha hayal aşamasında sildim. Kırışacaksam kırışacam kardeşim, ne diye olmadık birşeyi suratıma sürdüreyim, Allah allah! Bir de her ay yaptıracakmışım, oldu! Sonra çayı pipetle içerim artık. Neyse temel bir temizlikte anlaştık. Haftaya cumartesi için randevulaştık.
Artık edindiğim bilgileri burada İstanbul kadınının hizmetine sunarım. Bir Suna Dumankaya olup, orama burama salça, bal, soğan cücüğü, kereviz sapı, patates kabuğu, dolmalık biber suyu falan sürüp, Derya Baykal'a çıkamam ama yine de bilgi bilgidir. Belki benim sayemde birileri güzelliklerine güzellik katar.

2 yorum:

annemahsustan dedi ki...

: )))
Tüm kadınların isteği sanırım temiz cilt, bakımlı cilt. Bir defıstık gibi hatunları görünce, şöyle bir aynaya bakasım geliyor, sonra da diyorum ki ne diye baktın ki aynaya, o hatun aklından düşünce baksaydın ya kendine: )
Cilt bakımı gerçekten çok önemli, şimdisi için olmasa bile ilerisi için. Ben de her ay düzenli gidemeyenlerdenim ama ordan çıkınca kendini Angelina Jolie sananlardanım: )))
Önerilerinizi bekliyorum : )

zapere dedi ki...

Hijyen problemi bir erkek için berbere gitmeyi bile düşünülecek bir risk haline getiriyor. İnsandan insana bulaşan yüzlerce hastalık bakteri ve virüsü ile çevrelenmişken modern insan.. Şimdi saymayayım basit bir havlu ile bulaşan popüler hastalıkları.. Birçok şeyi eskiden olduğu gibi evde yapmalı kişi eğer kendini bu risklerden uzak tutmak istiyor ise. Saçımı sakalımı hatta saçımı evde kendim kesenlerdenim. Alt tarafı basit birkaç alet edevat işi bu ve tabii tembelliği bir kenara bırakarak. Güzellik adına evdeki bulgurdan olmaktansa, internet elinizin altında ve yüzlerce bitkisel tarif var. Kendi süzgecinizden geçirirken tabidir ki sağlık konularında bilinçlenmek de bir artı olacaktır bu sayede, nacizâne tavsiyemdir.. :)