30 Kasım 2011 Çarşamba

yok ben almiyim!!

Boşanmak evlenmekten daha kolay. Herşey birkaç saniye -evet dakka bile değil, eğer hakim amca geyik geyik sorular sormaz ise- sürüyor. Ne günler öncesinden hazırlık yapman gerekiyor ne de aptal saptal listeler yapman gerekiyor. Haaa tabi bizim gibi paylaşılacak hiçbir malınız mülkünüz ve velayetini kapmak isteyeceğiniz bir çocuğunuz yok ise. Bizim gibi iki kuru kafaysanız iki saniyede boşanırsınız ve eğer benim gibi bir enayi ile de evlenirseniz üstüne para bile alırsınız. İki eski eşime de para verdim. Yok benden boşansınlar diye değil, uzun hikaye belki bir başka yazı konusu. Neyse aslında konumuz kadınların boşandıktan sonra gerçekleştirmeleri gereken bürokratik işlemler. Erkekler için farkeden birşey olmuyor. Sadece "medeni hali" hanesindeki "evli" yazısı "bekara" dönecek o kadar. Ama bizim için bankadan sosyal sigortalara, işyerindeki insan kaynaklarından muhtarlığa bilumum yere değişen medeni halinizi beyan etmeniz gerekiyor. Sırf bu işlemler yüzünden aslında evlenmez insan. Belki sürekli herşeyin inanılmaz hızla değiştiği toplumumuzda artık evlenmeden birlikte yaşamak ve evlilik dışı çocuk sahibi olmak bir an önce normalleşir de biz kadınlar böyle ıvır zıvır işlerle uğraşmayız.
Neyse bu sabah dersim olmadığından okul içinde yapmam gereken bilumum bürokratik işlemleri hallettim. Hiç istemeden de olsa bankaya girdim ama nerdeyse çıkamıyordum. Okulda bize maaşlarımızı ödeyen banka hiç hazetmediğim İş Bankası. Kırk saat belgelerin fotokopisi çekildi, hiç istemediğim halde adıma çıkarılan kredi kartını iptal ettirebilmek için banka görevlisinin önce kendi kredi kartlarının faydalarını anlatan kısa söylevini dinledim, sonra da ben niye onların kredi kartını kullanmak istemediğimi anlatan kısa bir söylev çektim. Tam aman kurtuldum derken bireysel emeklilik uzmanı adam birden yengeç yengeç yanımda bitip, bireysel emeklilik yaptırmamı, haa eğer bireysel emekliliğim varsa o zaman cüzzi ödemeli hayat sigortası yaptırmamı söyledi. Adam konuşurken bir an o kadar koptum ki sesi gaipten boğuk boğuk gelmeye başladı. Sonunda tamam dedim pes. Sen ne istiyosun kardeşim beni sigortalamak mı? Yap dedim yap. Ne istiyosan yap. O da hayatımı sigortaladı rahatladı.
Bankalar böyle işte. Elinizi verince kolunuzu, paltonuzu, bacağınızı kapıyorlar. Bir de işin kötüsü inatla onların sundukları o çoooook karlı işlerin hiçbirisini istemediğinizi anlamıyorlar.
Siz siz olun bankalara işinizi düşürmeyin ya da interneti kullanın.

4 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Neyse ki süperötesi şeker bir özel hizmet uzmanıyla çalışıyorum. Telefonda bile parayı falan unutup çoluk-çocuk muhabbeti yapıyoruz. Sırf onun yüzünden daha fazla avantaj sunan başka bankalara geçmiyor emekli maaşımı yattığı bankadan çekip oraya yatırıyorum. Onun dışında hafazanallah, bankalara muhtaç etmesin. Yıllar önce HSBC den kazara aldığım bir kredi kartını atığım 40 taklaya rağmen hala iptal ettiremedim ona yanarım:))

Ecehan dedi ki...

Tevekkeli boşuna gamlı baykuş değilsiniz ;-)

emili dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
karga'nın günü dedi ki...

Leylak'cım, annemde HSBC'de aynı dertten muzdarip. İnatla kredi kartını iptal etmiyorlar.