6 Temmuz 2011 Çarşamba

beceriksiz


Çok şey mi istedim ben hayattan? Anne babamın gurur duyacağı hayırlı bir evlat, iki eski eşimin sevdiği, bayıldığı, birlikteyken mutlu olduğu eş, öğrencilerimin sevdiği hoca, kardeşimin dert ortağı, sırdaşı abla arkadaşlarımın dostlarımın canı, başları sıkışınca hemen koştukları kişi, kızını/oğlunu çok seven ilgili, sakin, sabırlı bir anne, hayallerinin peşinden koşup iyi bir aşçı olmak isteyen, kendini bu işe adayabilecek kadar çok seven biri olmak istedim. Ama itiraf ediyorum saydıklarımın hiçbirini yapamadım, hiçbiri olamadım. Şimdi sadece hani çamura yüzükoyun kapaklanırsınız ve her tarafınız çamur olur ya öyle hissediyorum kendimi. Herşeyi eline yüzüne bulaştırmış, o çamur deryasını ortasında oturup kalmış gibi hissediyorum.
Sadece ama sadece gittikçe hızlanan bir trenin ardından elimden geldiğince hızla koşturup o treni yakalamak istemiştim ben. Eğer o trene binebilirsem kadere karşı koyabileceğimi düşündüm. Kafa tuttuğum kadere yenilmeyeceğimi düşündüm. Ama yok olmadı. Alt etti beni kader. Kenarda yüzünde alaycı bir ifadeyle benim neler yapacağımı beklerken ve biliyorken benim onunla başa çıkamayacağımı ayağını uzatıp çelme takıverdi bana. Nefesim kesildi, yere kapaklandım, kalkamadım, bıraktım o trenin peşinden koşmayı. Artık gittikçe uzaklaşırken ve her geçen gün benim yetişmem olanaksızlaşırken, arkasından bakıyorum o trenin. Omuzlarım düşük, ne yapacağımı bilemez halde. Tek şeyi biliyorum ama o da beceriksiz olduğum.

9 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Hiç de bile!
Nerden çıkardın bunu tatlım?
Sadece evlilikle ilgili bir taşa takıldı ayağın belki, o da o taşı oraya koyanın suçu!:)
Sen çok beceriklisin şefim, gelecek günlerde bunu göreceksin.
Sarılıyorum sana, sevgilerimle.
:))

Öküzün Önde Gideni dedi ki...

Lustral candır; aklında olsun ;)

zero dedi ki...

Noldu Esracım nedir mesele? iyi gitmiyor mu Lacivert'te işler?

o izmaritin sahibi dedi ki...

lütfen bu umutsuzluk halini de bi önceki yazınızdaki "halı" gibi silkeleyin.

Adsız dedi ki...

yalnız değilmişim

Keyfimin Kahyası dedi ki...

sevgili karga,

Seni genelde yazdığın neşeli yazılarınla hatırlıyorum. İnsanlara akıl vermeyi sevmem ama bu yazın üstüne bişeyler yazmak istedim.

Nasıl bir hayatın olduğunu ve neler yaşadığını bilemesem de belki de treni kaçırmak, arkasından el sallamak senin için uzun vadede daha hayırlıdır. Hayata karşı bakış açısını değiştirmek gerekiyor bazen. sevgiler...

Didem Yazici dedi ki...

Bende zaman zaman yere düştüğümü ve kalkamadığımı hissediyorum. Birsüre yerde duruyorum, sonra toparlanıyorum ve bir sonraki trenle hayata bağlanıyorum.
Sizde en kısa zamanda toparlanırsınız umarım

zapere dedi ki...

İnsan yalnız doğar ve yalnız ölür. İkisi arasındaki birliktelikler geçicidir Gamlıbayankuş. Geçiciliklere takılmayın o halde fazlaca.. :)

Adsız dedi ki...

Dur şimdi bi lustrale falan geçmeden önce:):)..Yolun yarısından sonra olur böyle şeyler.ayaklar taşa takılır, sonra o taşa tekmeler atılır, düşülür, canın yanar, ayağa kalkarsın..hayat bu..Kendini ve hayatını öncelikli olarak sevmekten ve değer vermekten vazgeçme bence..herşey düzelir.
Sevgiler..