24 Mart 2011 Perşembe

msa güncesi 3

İnsan neler yapabileceğini başına gelmeden bilmiyor. Hangi zor şartlar altında vücudunu, sinirlerini ve zekasını ne kadar zorlayacağını o zor şartla karşılaşıncaya kadar bilemiyor. Benim msa'deki programa yazılırken düşündüğüm şeylerden biri de "acaba kendimi ne kadar zorlarım"dı. Evet ben kendimi zorlamayı, annemin değişi ile "kendi kendime işleri karıştırmayı" pek bi seviyorum. Hayatımda hep bir hareket olsun, hep yapılacak şeyler olsun, hep "to do list"lerim olsun, hep bir yerlere koşturayım, ajandamın sayfalarını yapılacak şeylerle ilgili renkli kalemlerle yazdığım telefonlar, tarifler, notlarla doldurayım istiyorum. Biliyorum "hasta kafalı"yım (bu da kardeşimin benim için söylediği söz). Ama böyleyim işte, meşguliyetleri seviyorum. Msa'da sağolsun, tam buna uygun bir yer. Kafamızı patlatıp hazırlamamız gereken koskocaman bir projenin yanısıra, her ay sonunda yaptıkları pratik sınavlar ile de sınırlarımızı zorluyorlar.
Geçen pazar ki pratik sınavımız "acaba 1 satte ceasar salata, lyonnaise patatesli pepper steak ve iki renkli browni hazırlayıp hazırlayamayacağımız" üzerineydi. İnsan yok canım yapamam diye düşünüyor ama öyle bir hazırlıyor ki. Pazar günkü sınav için geçen bir hafta boyunca hazırlandım (bu arada ben fena inekmişim, ders çalışıyorum falan). Bir hafta boyunca cuma'ya kadar pişireceğim yemeklarin malzemelerini topladım, cuma günü de hepsini mutfağa yığdım ve kendi çapımda "yemekteyiz"cilik oynayıp, saat tutarak hepsini evet bir saatte pişirdim. pişenlerin tadımı için de kurban olarak kardeşimi seçtim. Bifteği ve salatayı yedikten sonra brownileri evde arkadaşları ile yemek üzere evine götürdü. Gecenin ilerleyen saatlerinde şöyle mesaj atmış:
"Aziz ile Nihal geldi, brownileri çok beğendiler, torbalara doldurup götürdüler. ben sadece bir tane yiyebildim. Bana bir daha yapar mısın".
Bu benim için gerçek bir başarı çünkü kardeşimin tatlıyla hiç arası yoktur ve eğer ona bunları söyletebiliyorsam "vay beaaaa ben neymişim!"

*Ha bu arada pratik sınavdan da sınıfın en yüksek notlarından birini aldım. Master chef miyim neyim anlamadım!!!!!

1 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Oy oy oy, Zeren'den sonra ikinci şefimiz de geliyor. Yaşasın, artık blogcular aç kalmayacak, ne aç kalması en rafine yemeklerle doyacak:)
Kutluyorum Kargacım ve de kolaylıklar diliyorum...