14 Aralık 2010 Salı

av mevsimi


Biliyordum böyle olacağını. Bir yanım "aman hemen git, sonunu kimse söylemeden izle" diyordu, öbür yanım ise "amaaan şimdi bütün film başrollerdenhangisi ölecek diye gerim gerim gerineceksin, izlem" diyordu ama ben birincisini dinledim. Kimin öleceğini öğrenerek gittim Av Mevsimine. Tabii ki o malum sahne gelinceye kadar da "ha şimdi ha şimdi!" diye koltukta gerginlikten şiştim.
Benim şahsi gerginliğimin dışında film bir gerilim filmi miydi? Bence hayır. Kan davası, organ mafyası, cinayet masasında çalışmanın aile kurumuna etkisi, uyuşturucu bağımlılığı, evlat sevgisi vs. vs. gibi her konudan bir parça birşeyler alınmış, ortaya karışık bir polisiye gerilim filmi yapılmak istenmiş. Bir nebze başarılmış, Yavuz Turgul'a olmamış demek haddimize düşmez. Ama filmin oyunculularından sadece Cem Yılmaz bir fark yaratıyor. Komedyen Cem Yılmaz kimliğinden oldukça farklı bir oyunculuk göstermiş. Zaten bir tek Cem Yılmaz kendini aşmış. Diğer herkes hazırdan yemiş. Ne Şener Şen, ne Okan Yalabık ne de Çetin Tekindor bana vaaaay dedirtecek bir oyunculuk gösteriyor.
Ben de bu filmden geriye Cem Yılmaz'lı muhteşem "Haydeee" sahnesi ve filmin bazı karelerindeki çarpıcı görüntülerdi. Sadece görüntü yönetmeni Uğur İçbak'ın, Nuri Bilge'nin görüntülerini hatırlatan görüntülerini görmek için bu filme gidilir.

4 yorum:

Handmade with love by G dedi ki...

Aaaa :( Ben çok sevdim halbuki bu filmi... ama dersimi çalışarak gittim, neyi izleyeceğimi bilerek. Polisiye izlemeyeceğimi çok iyi biliyordum, çünkü bu bir hesaplaşma filmiydi. Herkesin kendisi ile hesaplaştığı bir film. Melisa Sözen dışında tüm oyuncular muhteşemdi bence. Çetin Tekindor, mesela, her zamanki ağdalı, tiyatrocu edasından sıyrılmış, "oynamadan" rol yapıyordu kanımca. Sonu sürpriz olsun isteseydi, sanki onu da yapabilirdi yönetmen, ama öyle bir kaygısı yoktu bence. Ama tabii ki, zevkler ve renklerrrrr...

zapere dedi ki...

İyi sinema seyircisisiniz sahi.. tutkulu tarafından hem de.. Hani değişen birşeylr varmı kabilinden. İyi oyunculuk, iyi yönetmen, iyi müzik, iyi kurgu, iyi mekan-görüntü, iyi kostüm arayışınız... Ben Türk filmi denilince tüyleri diken diken olanlardanım.. Belki birgün grçekten "ah bu dayanılmaz güzeldi" denilen bir filme yine zoraki gidebilirim. BELKİ BİRGÜN, ÖLMEDEN BİRKAÇ GÜN ÖNCE... !!! :(

karga'nın günü dedi ki...

Hem hand made with love by G. hem de zafer bey, sanırım soğuktan beyin hücrelerim dondu. Anlamadım şimdi siz bana posta mı koydunuz bu film yüzünden? :))) Olsun ben yine de çok bayılmadım. Nokta. Sevgiler....

zapere dedi ki...

Yok posta koymadım... Tercihiniz, "siz bilirsiniz efenim" dedim.. Ve ekledim: "BEN ALMAYAYIM" :))