17 Kasım 2010 Çarşamba

bayram istanbulu

Bayramda insanın kendi evinde olması gibisi yok. Her ne kadar planladıklarımın üçte birini gerçekleştiriyor olsam da evimde olmaktan inanılmaz mutluyum. İstersem yemek yapıyorum istersem tezime bakıyorum ya da hiç birşey yapmayıp homini gırtlak tumba yatak şeklinde takılıyorum. İstediğim herşey elimin altında ohhh umrumda mı dünya (evet umrumda fena halde hem de).
Bayramın ikinci günü itibariyle İstanbul'da bayram notlarım şöyle efem:
*Her ne kadar bilmem ne kaç kişi İstanbul dışına çıkmış olsa da İstanbul'da insan bitmiyor anacım. Yine her yer dolu, köprü ve bütün toplu taşıma araçları,  bütün avm'ler, bilumum yerler insan dolu.
*Hava da insanların bayramı keyifle geçirmek istemesine yardım etti. Utanmasak bazalardan yazlık elbiseleri çıkaracağız o kadar güzel bir hava var bugünlerde. Ama bayram sonrası kış gelsin please!!!
*Yavaş yavaş vejeteryanlığa doğru  geçiş yapmaya çalışsam da dün pek güzel bir kokoreçci keşfettim. Çengelköy'de tarihi simit fırının yan sokağında akşamları tezgahını açan pek leziz bir kokoreçci var. Adı "On Numara Kokoreç". Gerçekten on numaralar. Çıtır ekmeğin arasında sıcacık pek lezzetli kokoreç yapıyorlar. Meraklısına duyurulur.
*Bayramda hava sakinken sahilin tadı bir başka güzel oluyor.

1 yorum:

zapere dedi ki...

Manzara wonderfFUuulll.... :)