30 Eylül 2010 Perşembe

soruyorum size

Bugün Eylül'ün son günü....Bir seneyi daha devirmek üzereyiz. Ekim, Kasım ve Aralık kaldı yani üç ay sonra al sana yeni bir yıl. Yaw ne kadar sinir bozucu. Saatler, günler, aylar son sürat ilerliyor ve ben bunun gerçekten farkında değildim yani tamam farkındaydım da bu kadar hızlı geçip gittiğini, kafamda taptaze durdukları için geçen ay olduğunu sandığım olayların veya meselelerin üstünden aslında bir ila beş yıl geçtiğini karşımdakilerin "ooooo o filanca senedeydi" demelerinden anlıyorum. Bir de daha çok kısa bir süre (bakın yine aynı şey benim için çok kısa bir süre önce olduğunu sandığım bu olayın üzerinden altı yedi sene geçmiş) önce üçüncü beşinci sınıfta bıraktığım öğrencilerimin artık koskocaman birer adam ya da hanım olduklarını meşhur paylaşım sitesindeki resimlerini görünce anlıyorum. Oysa ben her sabah kalkıyorum aynaya bakınca hep aynı yüzü görüyorum. Yıllardır bu yüz aynı, pek birşey değişmedi ya da değişti ve hatta ben oldukça yaşlandım da gözüme perdemi indi de ben yaşlandığımı göremiyorum acaba? Yoksa bir sabah kalktığımda kendimi Benjamin Button gibi birden yaşlanmış mı görücem? Şimdi soruyorum bilenlere bende mi bir anormallik var yoksa herkes mi aynı şekilde hissediyor?

1 yorum:

nihalasli dedi ki...

Daha dun hastane koridorundaki kardesin oldu cumlesini ben hala gercekten dun oldu zannediyorum..ama uzerinden 13 yil gecmis..
aynaya bakiyorum lisedeki halimi goruyorum sanki..sonra bir de kimligime bakiyorum o zaman anliyorum artik cocuk dogurabilecek bir yasa geldigimi ve cocuk olmadigimi:)
Sevgiyle