22 Eylül 2010 Çarşamba

ruhumla tek başına

Ben: Sevgili ruhum, otur karşıma da konuşalım biraz!
Ruhum: Noldu?
Ben: Valla asıl benim sana sormam lazım. Noldu?
Ruhum: Biliyorsun bu aralar herşey ağır geliyor, üstüme üstüme geliyor. Canım sıkılıyor.
Ben: Senin canın sıkılıyor sonra beni sıkıyorsun.
Ruhum: Biliyorum.
Ben: Bu böyle gitmez ama biliyosun di mi? Hep mutsuz hep mutsuz. Biraz herşeyi abartmıyor musun? Neden oluruna bırakmıyorsun? Ne olacaksa olmayacak mı zaten?
Ruhum: Öyle, doğru diyosun. Ben de sürekli kendime aynı şeyleri söylüyorum. Mutlu olmak ve şükretmek için çok neden var diyorum ama sonra bu iki saat sürüyor. İki saat sonra yine unutup eskisi gibi düşünmeye başlıyorum.
Ben: Bak bu iş ciddi! Ya sen bu tutumunu değiştireceksin ya da ben seni terkedicem. Anlıyor musun? Daralttın içimi yahu! Valla aşağıda beden bir gün isyan edecek haberin olsun. Bak hiç uçuk çıkmazdı şimdi sıkıntıdan ucukluyosun. Nedir bu kardeşim böyle? Bana kastın mı var?
Ruhum: Yok ya bilerek yapmıyorum.
Ben: Akıllan diye gittim bir sürü kitap aldım sana. Şu Aykut Oğut ne güzel yazmış. Hani deneyecektin orda yazanları?
Ruhum: Deneyeceğim.
Ben: Ne zaman? Bugün yarın ömür geçiyor. Senin yüzünden iyice uyuz, nemrut, vıdı vıdıcı biri oldum çıktım yahu! Değişmeyeceksen bırak beni! Ben başka bir ruh istiyorum. Ya da adam ol değiş! Sal kardeşim herşeyi çayıra!
Ruhum: Öyle mi diyosun! Gerçekten değişmeye çalışıyorum!
Ben: Çalışma dene! Herşeyden önce şükret sahip olduklarına! Böyle bir hayatı olamayanlar var!
Ruhum: Tamam söz sana yapmıyacağım bir daha öyle kötü kötü şeyler. Aklına getirmeyeceğim olumsuz şeyler. Tamam mı? Affettin mi beni?
Ben: Valla bu kaçıncı söz verişin ama severim seni. Bu yüzden sana bir şans daha. Bak gözüm üstünde, bir daha beni sıkarsan külahları değişiriz haberin olsun.
Ruhum: Tamam! söz!
Ben: Bak görüyorum parmaklarını çapraz yapıyosun! Yalandan söz verme!

1 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Çapraz yapma parmaklarını!
:)))