5 Eylül 2010 Pazar

allaam sana geliyorum

Günlerdir hatta aylardır beklediğim yağmurlar başlamış ben yağmur altında dolanıp ıslanacağım yerde koskocaman bir spor salonunda yaklaşık dört saattir oturmakta ve yeni kayıt olacak bebelerin bana uğramasını beklemekteyim. Afakanlar soldan sağdan gelmekte ve güzelim pazar gününün değerli saatlerini beni burada oturtarak harcatanlara bildiğim ve dahi kendi üretimim olan bir sürü küfrü içimden ve dışımdan savurtup durmaktayım. Allahtan bu internet denen şey var da elimden bir cinayet çıkmıyor. Ulan Bill Gates aferim leyn! sen olmasan niceydi halim. Bu kayıt davası bana koskocaman bir kitabı bitirtti ama kitap okuma da bir yere kadar. Şimdi burada oturup (bir de yine her zamanki gibi şans yok bende fotokopi makinasının yanındaki masada oturduğum için) sıkıntıdan bir kişinin fotokopilerini çekince herkes beni fotokopici sandı, eline bir kağıt parçası tutuşturan "ehi öhö eki eki!!!! şey bir fotokopi alsak" demeye başladı. "Leyn ben fotokopici değil hocayım hocaaa!" diye çemkiricem ama bakalım o şanslı kim olacak. Saatlerimizin 15:50'yi gösterdiği şu an itibariyle buradaki cezamın bitmesine yaklaşık 70 dakika kalmış. Ama yandaki sekreteri ayarlayabilirsem ben 16:30 gibi topuklarım gibi geliyor. Saatlerimiz 15:52...Az kaldı allaam sana geliyorum.

Hiç yorum yok: