5 Ağustos 2010 Perşembe

ben böyle klimayı....(noktaları siz tamamlayın)

Dün gece pek keyifli geçen bir yemeğin ardından 12'ye doğru eve döndüm. Klasik gece rutininin ardından (kedileri sev, dişleri fırçala, bir bardak su iç, şort pijamanı giy, tuvalete git, kedileri sev, terini sil, tuvalete git, evin içinde şöle bir dolaş, biraz ortalığı topla, yine tuvalete git, kitabını al, gece lambasını yak, tumba yatak, iki sayfa oku, tuvalete git) tam yatağa uzanmış oh be! diyerek kitabın kalan yerinden devam edecekken şeytan dürttü. (Hayır! tuvalete git diye değil) Kulağıma şöyle fısıldadı: "Yaw senin evde klima var mı? Var! Açıyo musun? Hayır! Niye? Üşendiğinden, elektronik alet fobin olduğundan di mi? Yaw ne korkuyosun, alt tarafı kumandadaki tuşlara basıcan, neyin ne olduğuda yazıyordur. Açma kapama düğmesini de anlamıyo musun? Eeeee ne duruyosun? Git salona, aç klimanı otur püfür püfür, serin serin oku şu iki satırı da" dedi. Valla aklıma yattı, uydum şeytana. Gittim salona, geçtim klimanın karşısına. Açma kapama tuşu olduğundan şüphelendiğim bir tuşa başladım basmaya. Çık! Klimada tık yok! Bozuk değil biliyorum çünkü panelde ne olduğunu anlamadığım üç ışık yanıp sönüyor. Sanırım bir on dakika anlamsızca o tuşa bastım durdum. Daha sonra taktik değiştirip bütün tuşlara basmaya başladım. Bu da yirmi dakika falan sürdü herhalde. Dayanamayıp gecenin bire çeyrek kalsında kardeşimi arayıp "ne olacak bu klimanın hali?" konulu ufak bir tartışma programı çevirdim. Onun tavsiyesi "ne bileyim, tuşlara basmaya devam et!" oldu. Gerçekten çok yaratıcı bir çözümdü, onu bütün kalbimle tebrik! ettim. Ben her tarafımdan -sinirden ve sıcaktan- şıpır şıpır terler dökerken bir anda mucizevi bir şekilde klima tor tor tor sesler çıkararak çalışmaya başladı. "Oh bea! Şimdi sıcaklığını ayarlayalım! Modunu ayarlayalım! Aaaaa bu dönen pervane resmi ne ola ki? Aaaaa bu düğmeye sürekli basınca klimanın alttaki kapağı ileri geri oynamaya başladı. Eyvah ben şimdi bunu nasıl durdurucam? En iyisi ben klimayı kapatayım!" dedim ama bir kırk dakkada klimayı kapatamama şeklinde devam etti. Sanal dünyanın nimetlerinden faydalanayım vardır bir kullanma klavuzu diyerek sanal alemin tozunu attırdım ama bu da bir işe yaramadı. Klavuz var mıydı? Vardı da benim klimanın kumandası sanal alemde verilen talimatlara uymayı reddetti. Gecenin oldu 1:45'i. Makina tor tor çalışıyor ama ne yaptığını bilmez bir şekilde. İçerisi soğumak şöyle dursun daha beter ısındı. Benden on misli daha fazla ter akıyor. Aklımda komşumun kapısını çalmak var ama "deli misin rüyalar aleminde çoktan yolu yarılamıştır komşum" diyerek kendimi frenliyorum. En son çare evin sigorta kutusunu denemek geldi. Bir bilene danışayım dedim sevgiliyi aradım. O saatte arayınca onun da yüreği ağzına geldi "Hıaaa! Ne oldu ne oldu?" diye gözü kapalı panik içnde benimle konuşmaya başladı. Başımdan geçeni anlatınca "Şimdi bu saatte klima? Niye açıyosun ki onu bu saatte?" gibilerinden ahret sorularına maruz kaldım. Sonunda o da "salonun şalterini indir o zaman kapanır!" diye fikir beyan edince, yolumuz belli oldu. Bu arada iki pisi de salonda bana klima macerasına eşlik etmekteydi. Motorun balkondan gelen sesini Misket gözlerini kocaman açarak dinlerken Kara hanım "acaba bu kız ne zaman bu klimayı kıracak?" sorusunu soran gözlerle uzandığı koltuktan bana bakmaktaydı.
Maceramız şalterin indirilmesi ve klimanın garip sesler çıkararak susması ile son buldu. Gece iki oldu, ben sırılsıklam terledim, evin içi daha da ateş gibi oldu. Neymiş efendim ben serin serin uyuyacak mışım! Almayayım efendim benim yatağın yanındaki pencere yeter, esiyor işte akşamları azar azar.

6 yorum:

nehircce dedi ki...

Geçmiş olsun mu demeliyim :))) çok güldüm ama :) anlatımına..

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Yahu! O alet, aynı zamanda ısıtırdı da benim bildiğim.
Bütün tuşlarına basınca kafası karışmıştır garibin, tühh! :(

Adsız dedi ki...

çok güzel anlatmışsınız gerçekten,betimlemeler süper
umarım bu nem ve sıcaklar bir an önce normale döner de bu işkencede biter. Sevgiler Pınar

karga'nın günü dedi ki...

Komşum, haklısınız, gerçekten biraz kafası karıştı zavallı klimanın. Umarım düzelir.

karga'nın günü dedi ki...

Nehircce, bu sıcak yaz gününde güldürebildiysem ne mutlu!

karga'nın günü dedi ki...

Sevgili Pınar, ben de yazarken çok eğlendim ama o gece tam bir kabustu.