12 Nisan 2010 Pazartesi

türk malıysa almayayım,kalsın


Son iki sezondur Türk dizilerinde bir şeffaflık, bir açıklık sormayın gitsin. Senaristler neyi amaçlıyorlar anlayamadım. Acaba diyorum Türk örf ve adetlerini ya da aile birliğini temelinden sarsmaya mı niyetliler. Yoksa niye habire ablasının kocasını aldatan kardeş (bakınız Unutulmaz, Yaprak Dökümü) veya yengesiyle kırıştıran yeğen (bakınız Aşk-ı Memnu) ekseninde dönen senaryoları pişirip pişirip önümüze koyuyorlar. Şunu da anlamıyorum gelişen teknolojiyle birlikte evet kabul toplumumuzda kadın erkek ilişkilerine bir şeyler oldu. Bir gecelik aşklar, bilumum sosyalleşme ortamlarından arkadaşlar edinip karıyı/ kocayı/ sevgiliyi aldatmalar çoğaldı. İyi de bunu televizyon dizileriyle bu kadar kör gözüm parmağıma insanlara göstermeye ne gerek var (bakınız Aşk ve Ceza). Ondan sonra Müge Anlı'nın programı bilumum kadın erkek kaynıyor. "Evde badana var idi. Gözüm boyacıya kaydı. Sonrasını hatırlamıyom. Bohçamı aldım, gaçtuk. Kocam bizi buldu, boyacıyı furdu." diye sızlanan, dizini döven ablalar izliyoruz. İşte son örnek iğrenç "Türk Malı" dizisi. Bir zamanların efsanevi cnbc-e dizisi "Love and Marriage"' (All ve Peggy)in son derece zorlama, uydurma ve iğrenç bir "Türk" kopyası. "Kavak Yelleri" isimli kimin eli kimin cebinde dizisinin "Dawson's Creek" isimli dizinin kopyası olması gibi bu da çok ama çok kötü bir kopya. Bir kere diyaloglar felaket, yarısı argo kelimelerden oluşuyor. Adam karısının kardeşine "Evde cünüp (ya da her neyse anladınız siz onu) dolaştırmam" diye bas bas bağırıyor. Bunu izleyen bir sürü küçük çoluk çocuk var. (Bunları öğrenmelerinin yolu bu diziler midir? Emin değilim, çocuğum yok bilmiyorum, bilenler aydınlatsın, bekliyorum.) İkincisi adamla kadın arasında sürekli bir aşağılama, kötüleme, arkadan kuyu kazma, fesatlık. Dahası adam komşuları olan adamı da sürekli karısını aldatsın diye zorluyor. Bu mudur yeni Türk komedi anlayışı? Öyleyse ben almıyayım.

Bu arada o kadar tuttuğum Binnur Kaya'nın kendisini böyle bir diziyle nasıl yoketmeye çalıştığını aklım almıyor.

Bundan sonra da çocuğu olanlar ya da benim gibi yaşı onsekiz ila yirmibeş arasındakilerle yakın temas halinde olanlar "ay bu yeni nesil de pek bir fena, hepsi herşeyleri biliyor. Hiçbiri adam gibi değil" diye hiiiiiç şikayette bulunmasınlar. Biz daha böyle kuzu kuzu bakalım televizyondaki iğrençliklere sesimizi çıkarmadan. Kızımız bir gün eve hamile de gelir, oğlumuz da önüne geleni hamile bırakır.

1 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Sonuna kadar katılıyorum. Daha bu sabah oyuncuların bir dizi biterken ötekinde rol alıp yüzlerini eskitmelerine ne gerek var diye düşünmüştüm. Dün o "Gönülçelen" denen garabet dizide 2 yeteneksiz oyuncunun sırf güzel ve yakışıklı oldukları için karşılıklı Karagöz-Hacivat benzeri repliklerine sinir olmuştum. En son çingene rolü oynayacak kişi Tuba Büyüküstün olmalıydı bence, pek Cansel'i kim oyuncu yaptı Allahaşkına. Hele o "Türk Malı" iğrenç ötesi, kadın güldükçe TV'yi kırasım geliyor. Ama ne yazık ki biz eleştirsek de bu dizilerin talibi çok fazla, insanlara hakettikleri veriliyor galiba, bize de feryat etmek kalıyor.
İyi bir hafta dileğiyle...