20 Nisan 2010 Salı

mutfakta devrim


Bir süre önce kendi kendime bir Julie & Julia projesi ortaya atmış ama iki tariften sonra devamını getiremedim. Biraz vakitsizlikten biraz da isteksizlikten. Şimdi bu projeyi yine kendi kendime değiştiriyorum. Bu sefer arayıp tarayıp bulduğum, denediğim ve bayıldığım yemeklerin tariflerinden oluşan bir proje olacak. Yani bir şekilde kendi kendimin yemek kitabını oluşturacağım. Şimdiden dört tarif var. Gerisi gelecek çünkü benim hayatım midemle bağlantılı. Güzel şeyler yersem ve yaparsam mutlu oluyorum. Mesela dünden beri yediğim öğlen yemekleri beni çok mutsuz ediyor. Kendi pişirdiğim taze fasulyeyi yiyiyorum ama nedense bana çok tatsız ve yavan geldi bu yemek. Salça koydum ondan büyük bir ihtimalle. Eskiden de her yemeğe salça koyardım ama artık salçalı yemekleri sevmiyorum. Tadı bir garip geliyor. Bu sefer de böyle oldu. Taze faulye lezzetli gelmedi.
Akşam eve gidince de domates çorbası ve enginar var (akşam biraz daha iyi allahtan). Aynı malzemeleri değişik şekillerde kullanmalı. Hep aynı şeyleri yemekten sıkıldım galiba. Bilmem belki akşama başka birşeyler bulurum. bir de sağlıklı ve kilo aldırıcı olmaması gerekiyor. Böyle kendime bir sürü kısıtlama getirince işin tadı kaçıyor ama yap ye nereye kadar. Anneannem ya herra ya merra derdi (yani birinden biri seçeceksin).
Evet karar verilmiştir, mutfakta devrim zamanı! Aynı malzemeler değişik tatlar haline gelecek! Bakalım ne zaman!

Hiç yorum yok: