1 Kasım 2009 Pazar

ben geldiiiim

Hiç hesapta yokken dört güne çıkan tatili değerlendirip, biraz kafayı dağıtmaya ve semirmeye gitmiştim hatırlarsanız. Eh her tilki gibi ben de (hava mualefetine takılmadan) kürkçü dükkanına döndüm. Biraz dandini olmuş bir kürkçü dükkanı karşıladı beni ama bugün durmak dinlenmek bilmeden, herşeyi yola koydum. Pisi kedilerim beni pek bir özlemiş, gün boyu sarılışıp durduk.
Böyle yağmurlu bir havada, battaniye ve kitap ikilisinin dayanılmaz çekiciliğine yenilmeden yarın nasıl işe gidicem bilmiyorum. Neyse enseyi karartmadan, güzel tatil anılarımı düşünerek kendimi yeni haftaya hazırlayayım bari. Sizde bu arada tatil izlenimlerine bir bakın.
Anneyle birlikte geçen hafta cuma düştük yazlık evin yollarına. Anne, hem temiz hava alıp kafayı dağıtmak hem de evde akan kokan var mı bir kolaçan etmek istedi. Havada şansımıza o kadar güzeldi ki. Oraların bu mevsim çok güzel olduğunu duyar ama hiç bir zaman gitmek için fırsat yaratmaya çalışmazdım, bu sefer denk geldi işte.
Yazın o sıcak günlerinde deli gibi dolu olan sayfiye yeri, bu mevsim terk edilmiş kasaba görünümündeydi. Bu mevsimde oraların hakimi bu kedicikler ve köpecikler şimdi. Ne yazık ki, yaz günleri gibi rahatlıkla yemek bulamıyorlar ama en azından onları rahatsız edecek kişiler ve canlarını tehlikeye atacak araçlar yok (en azından ben bu bahanelerle kendimi teselli ediyorum, zira açlar mı susuzlar mı acaba diye aklım onlarda kaldı).

Yazlığın bahçesinde bir sürü ot bitmiş, annem onları görünce içindeki bahçıvanı uyandırdı ve bir güzel onları yoldu. Bir de fil kulağı ektik, bakalım yaza ne olacak. Kendi kendime söz verdim 19 Mayıs'ta gelip bu bahçeyi adam edicem.
Bahçe ve evde işimizi bitirir bitirmez çarşıya "Çınar'ın Altına" gittik. Burası bildik bir kasaba kahvesi ama denize karşı. Hem yemek yedik hem de denize karşı kahvelerimizi yudumladık. Kahvenin bahçesindeki şakayıklar deli gibi açmıştı.

Balıkçı teknelerini ve bahardan kalma bir günü bir arada yakalayınca, içimden birine atlayıp, denizlere açılmak geldi.





Ancak, "bu kadar keyif size yeter!" denildi yukardan. Hava birden değişti, rüzgar çıktı. Bizde keyfimizi "bir başka bahara" diyerek noktaladık, eve dönüp son kontrolleri yaptık. son kez denizle ve sahille vedalaştım. Bana biraz suratsız bir şekilde veda etti ama olsun, seneye gönlümü alır bu deniz benim.


1 yorum:

zafer dedi ki...

Okudum, gezgin hanım siziii..Ve moralle yüklenerek gelmeniz ne güzel..Gelecek yaz Yunan sahillerini boşverin,vallahi sizin sahiller daha güzel..Bırakıp gittiğinize üzülmüşler de ondan yüz asmışlar ki ANLADIM..(Can Yücel aklıma geldi birden..Allah rahmet eylesin)...Damınıza hoşgeldiniz :)