21 Eylül 2009 Pazartesi

babama mektup 2

Sevgili babacığım,

Bu gidişle sana daha pek çok mektup yazacağım gibi gözüküyor. Yaşarken bu kadar rahat konuşabilseydik, içimde bu kadar büyük pişmanlık ve keşke dağı bulunur muydu bilmem. Artık eskiyi açmanın bir faydası yok ama kafamda sürekli geçmişi düşünmeyi engelleyemiyorum. Sanırım seni ve eski günlerimizi düşünmezsem hepten hayatım(ız)dan silinecekmişsin gibi geliyor. Korkuyorum.
Bu bayram sensiz geçen ilk bayramımız. Bize pek bayram gibi gelmedi açıkçası. Özellikle de anneme. Her bayram traş olduktan sonra "ne giyeceğim semuş?" diye odanın ortasında dikilen biri olmadığından annem, ne yapacağını bilemez bir halde evin içinde döndü durdu. İçimizde en kötü durumda olan annem çünkü sen onun gerçekten herşeyimizsin. Sevgilisi, babası, çocuğu, bebeği, işi.... şimdi sen olmayınca annem koskocaman bir boşluğun içine düştü, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi dudakları sarkık, şaşkın, ürkek dolanıp duruyor. Aslında canı hiçbirşey yapmak istemiyor, öylesine yapıyor herşeyi. Kendisini nasıl avutacak bilemiyorum, elimden birşey de gelmiyor. Onu teselli edecek birşeyler zırvalamak istemiyorum, susuyorum.
Bu bayram bayram gibi gelmedi bize. Seninle en son konuşmamıza yansımıştı, sabırsızlığın. "Geleceksiniz değil mi?" dedin bana son kez. O kadar sabırsızdı ki sesin, yapabilseydim hemen yanınıza gelmek istemiştim. Keşke herşeyi bırakıp gelseymişim oraya.
O kadar beklediğin bayram, sensiz geçti gitti. Sabahları kahvaltı ettik, yemek yedik ama biliyorum herkesin boğazında kaldı lokmalar. Yazlığa gittik, son kez, kapatalım diye. Seneye nasıl açarız onu da bilmiyorum. En son tadilatlarını yaptırdın, yeni tenteler taktırdın,. Sanki gideceğini biliyormuşsun gibi herşeyi yenileyip bıraktın bize. Ama tenteciler seni biraz kazıklamışlar galiba baba. Oradan bir şekilde duruma müdahele etmen gerekiyor sanırım. Tentelerin kılıflarını o kadar uyduruk dikmişler ki, dört kişi takıncaya kadar canımız çıktı. Annemle ikiniz hayatta takamaz, birbirinize girerdiniz.
Yeni aldığın ve sadece iki ay kullanabildiğin arabanı ise sevgili ile ben alıyoruz. Dün sevgilinin doğumgünüydü, annem anahtarları ona verdi. "Senin için almış bu arabayı sanki, sana kısmetmiş; iyi günlerde, kazasız belasız kullanın" dedi. Sevgiliye değişik bir doğumgünü hediyesi oldu. Merak etme babacığım, gözüm gibi bakıyorum arabana. Sevgili'de çok özen gösteriyor, orasını burasını silip duruyor. Eminim torununu gezdirmeyi çok isterdin bu arabada ama bu da bize kısmetmiş.
Annem yavaş yavaş eski giysilerini, ihtiyacı olanlara vermeye başladı baba. "Kış geliyor, ihtiyacı olanlar sebeplensin" dedi. Haklı, diyecek birşey bulamadım. Ama onları bile vermeye eli gitmiyordur da zorla yapıyordur, eminim.
Hala rüyalarıma girmiyorsun baba. Nerdesin, ne yaparsın, iyi misin, yağmurlar ıslattı mı seni ?, hiç bilmiyorum. Rüyalarıma girer de söylersin diye bekliyorum her gece ama yok hiç uğramıyorsun. Sildin mi beni ? Yoksa kırgın mı gittin? Hiç ama hiç bilmiyorum. Hala hepimiz kapıdan girip, "Yaaa bakın nasıl oluyormuş bensiz? Gördünüz mü?"demeni bekliyoruz.

Çok özledim seni baba.

5 yorum:

zaper dedi ki...

Ara ara ruh haliniz gidip geliyor anlaşıldı..Peki sizi neşelendirmek için ne yapmak lazım.Söyleyin..Vallahi amuda kalkan kedi olurum (heralde ilk olur kediler aleminde bu).. :)

zafer dedi ki...

Ya bizim Lokum amuda kalkıyor muydu yoksa?..Sanki gibi,ama tam değildi yaa.İlk amuda kalkan kedi ben olcaaam,kararlıyım.Pist Lokum,hişşşş :))

müzi dedi ki...

"Nerdesin, ne yaparsın, iyi misin, yağmurlar ıslattı mı seni ?, hiç bilmiyorum" demişsin ya, orası çok dokundu bana. Ben, bu dünyanın bir son olmadığına ve hepimizin yeniden buluşacağı bir gün olduğuna inanırım. o yüzden de ölenin ardından, görüşmek üzere derim. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın.

karga'nın günü dedi ki...

zafer bey,merhaba yorumlarınızı cevaplayamadım bir süre.Affedin. Evet bu aralar bir öyleyim bir böyle ben de sıkıldım kendi halimden ama geçmek bilmiyor işte. Zaman diyorlar büyükler zaman. Bakalım zaman gösterecek herşeyi.

karga'nın günü dedi ki...

Merhaba words,things and others. Umarım dediğin gibi bu dünya bir son değildir ve ileride biz dördümüz(annem,babam, ben ve kardeşim)yine birlikte oluruz. Öte taraf diye bir yer varsa,oraya gidince tek dileğim babamı görmek olacak.