15 Temmuz 2009 Çarşamba

Yağ yağ yağmur teknede çamur


Yağmur yağıyor seller akıyor,


Arap kızı camdan bakıyor....




Araba benzemem ama bütün öğleden sonrayı camın önünde oturup, yağan yağmuru seyrederek geçirdim.


Sonunda dileğim gerçek oldu, geçen haftaki o müthiş sıcaklarda "ne olur yağmur yağsın , hem de şakır şakır " diye havalara bakıp, söyleniyordum. Demek doğru vakitte doğru birşey istemişim, iki gündür şakır şakır yağmur yağıyor.


Şimdi ofisin açık duran camından içeriye dolan mis gibi toprak ve çam kokusunu içime çekerek, elimde kahve yağmur damlalarının ağaçların üstündeki dansını seyrediyorum.


Oldum olası yağmuru ama en çok da yaz yağmurunu severim. Hava soğuk değildir, içiniz üşümez, hatta ortalığın serinlemesi daha da hoşunuza gider. Hatta abartıp aylardır çekmece içinde kış uykusuna yatmış çoraplar ve sweatshirtler bile çıkarılabilir.


Bugün bu yaz yağmuru bana yıllar önce yazlıktaki yağmurlu bir öğleden sonrayı hatırlattı. Bir yaz günü ama aylardan Eylül, herkes birer birer kışlıklara dönmüş ve kış temizliklerine başlamış. Biz de nasılsa o sene daha eve dönmemiş yazın son günlerinin keyfini çıkarmaktaydık. Arkadaşım E. ile bisikletlere atlayıp gezmeye çıktık. Hava da kapalı ama yağmur yağacağa benzemiyor. Dolaşırken E. o yaz takıldığı yakışıklıyla da karşılaşınca, konuşa konuşa epey bir yol gitmişiz. Tam artık dönelim derken bardaktan boşalırcasına yağan yağmur yüzünden, ev sahiplerinin kışlık evlerine döndüğü bir evin girişine sığındık. E yaz yağmuru bastırmış, yine o efsanevi toprak, çam kokusu, muhabbette şahane, biz dalmışız saati unutmuşuz ( o zamanlar cep telefonu falan yoktu ki,birileri arasın hadi geç oldu eve desin!... Nerde o teknoloji! ). Sonunda yağmur dindi ve biz yine sallana sallana eve döndük. Ama hesap etmediğimiz birşey vardı. O da evhamlı annelerimiz. Biz yağmur başlamasına rağmen eve dönmeyince, anneler paniklemişler, dizi film senaristlerine taş çıkartacak senaryolar üretip ortalığı birbirine katmışlar. Bu yüzden eve dönüşümüz oldukça tantanalı ve acılı oldu. Bir sürü azar işittik, ceza aldık. Yaz yağmuru altındaki sohbetin tadı damağımızda kaldı. Bir daha böyle yağmur altında keyifli bir sohbet yapamadım.

Yağmur İstanbul'da bazıları için işkence bazıları içinde keyif anlamına geliyor ama ne şekilde olursa olsun yaz yağmuru bir başka...

Hiç yorum yok: